Examples of using "Brick" in a sentence and their turkish translations:
İşçiler evi tuğlası tuğlasına yeniden inşa etti.
Tuğladan yapılmadı.
Baca tuğladan yapılır.
- Tuğla duvar kendiliğinden yıkıldı.
- Tuğla duvar kendiliğinden çöktü.
Bu baca tuğladan yapılmıştır.
Biri benim pencereme tuğla attı.
- Tom tuğla kalınlığında bir kitap okuyordu.
- Tom tuğla gibi bir kitap okuyordu.
Tom'la konuşmak tuğla bir duvarla konuşmak gibidir.
harcar, Toplar döktürüp surlara yerleştirir.
Ona laf anlatmak, deveye hendek atlatmaktan daha zor.
Evin arkasında ekmek pişirmek için bir tuğla fırın var.
O dinlemeyecektir. Onunla konuşmak tuğla bir duvarla konuşmak gibidir.
Sokağın sonunda sol köşedeki tuğla cepheli beyaz bir evde yaşıyorlar.