Examples of using "Blown" in a sentence and their turkish translations:
Sigorta atmış.
Sigortayı attırmış olmalıyız.
dış koşulların etkisiyle
Bir sigorta atmış.
Bir sigortayı patlattık.
O öfkelenmemeliydi.
Tam gelişmiş bir bunama.
Ağaç rüzgardan devrildi.
Tom'un onu uçurduğunu düşündüm.
Bütün kasaba patlatıldı.
O çılgına dönmemeliydi.
Biz çatımızı uçurduk.
Şapkamı uçurdum.
Uçak korsanlar tarafından havaya uçuruldu.
Dün şapkasını uçurdu.
Çatı patlama tarafından savrulmuştu.
Mum rüzgar tarafından söndürüldü.
Birçok ağaç fırtına tarafından yıkıldı.
Şapka rüzgâr tarafından uçuruldu.
Fırtınada evimiz yıkıldı.
Rüzgarla şapkam savruldu.
Şapkam uçtu.
Tayfunda çatımız savruldu.
Dün onun şapkası rüzgar tarafından uçuruldu.
Güçlü rüzgar yüzünden şapkasını uçurdu.
Öyle bir patlamaydı ki çatı uçtu.
Dün gece fırtınada çatımızın bir kısmı havaya savruldu.
O, o kadar güçlü bir patlamaydı ki çatı savruldu.
Veya Hold My Liquor'deki Justin Vernon'ın katmanlanmış şu vokallerini.
Rüzgâr sayesinde, enkazın altı kilometre batısına savrulduk.
Şehirden çıkan tek köprü çok erken yıkıldığında 30.000 adam esir düştü.
Totaliter rejim geçiyor, onun eski fikirleri eski, cansız bir ağaçtan yapraklar gibi uçtu.