Examples of using "Blonde" in a sentence and their turkish translations:
O sarışın.
Mary sarışındır.
O, sarışın bir kız.
Ben doğal sarışınım.
Doğal bir sarışın mısın?
O, aptal bir sarışın.
Benim sarı saçım var.
Emily'nin sarı saçları var.
Sen doğal olarak sarışın mısın?
Kızım sarışın.
Kuzenimin sarışın kıvırcık saçları var.
Saçımı sarıya boyadım.
O, saçlarını sarıya boyadı.
Mary'nin kumlu sarı saçları vardır.
Benim uzun sarı saçlarım var.
Mary'nin uzun sarı saçı var.
O gerçek bir sarışın mı?
Mary gerçek bir sarışın mı?
Tabii ki sarışınım.
Onun platin sarısı saçları var.
Gerçekten bir sarışın mısın?
Favori müstehcen fıkran nedir?
Lidia'nın sarı düz saçları var.
- Maria sarışın biridir.
- Maria sarışın olan.
- Sarışın olan Maria.
Çocukların sarı saçları var.
O, bir uzun ince sarışındı.
Liisa saçını sarıya boyattı.
Ayrıca Felicja'nın da sarı düz saçları var.
Tom'un ilk sevgilisi sarışındı.
ben Trump'ı birazcık Richie Rich'e benzetiyorum. Hem o da sarışın bu da sarışın
Tom, Mary'nin doğuştan sarışın olmadığını düşündü.
Mary saçlarını sarıya boyamayı tercih eder.
Çocukken sarışındım.
Saçları sarı, gözleri mavi.
Anna'nın saçı kahverengi fakat Magdalena'nınki sarı.
Sarışın kızın gerçekten güzel bir göğüs dekoltesi var.
O mavi gözlü, uzun boylu, heykel gibi sarışın.
Onun sarı saçı var.
Almanların çoğu sarışın ve mavi gözlüdür.
Güzel sarışın plajda güneşleniyordu.
Onun sarı saçı var.
Karın sarışın mı yoksa esmer mi?
Arkadaşımın saçını sarıya boyamak istiyorum.
Güveler neden yapay ışıklara çekiliyor?
- Sarı saçlı bir kız seni görmeye geldi.
- Sarı saçlı bir kız sizi görmeye geldi.
Polis lavaboda bir sarı saç buldu.
Ania kahverengi ama Magdalena sarı saça sahip.
Ben sarışın, mavi gözlü bir Avrupalı kadın bulmak istiyorum.
Eskiden sarışın ve yanık tenli olduğuna inanamıyorum.
Anna'nın kestane kahvesi saçı var fakat Magdalena'nın sarı saçı var.
İsveç'teki herkesin sarı saçları ve mavi gözleri mi var?
O sarı saçlı ve mavi gözlü güzel bir kızdır.
Yeşil giyinmiş, o uzun boylu sarışın kızın kim olduğunu biliyor musun?
Mary sarı saçları ve mavi gözleriyle güzel bir kızdır.
Öğretmenin genç kızı büyük mavi gözlü sarışın bir güzeldi.
İkimizin sarı saçı varken kızımızın kızıl saçı var.
Bozhena oldukça sarışın; o bizim okuldaki en güzel kızdır.
Duvara çarpan arabanın şoförü sarışın bir kadındı.
Tom insanların onu tanımayacağını umarak, sakalını kesti ve saçını sarıya boyadı.
Üç sevgilim vardı: ilki sarışın, ikincisi esmer, üçüncüsü kızıl saçlıydı.
Bir zamanlar sarışın bir prensese aşık olan şişman, çirkin bir köylü vardı. Bir gün, Prenses çirkin, şişman köylüyü öptü ve o büyüyle ince, yakışıklı bir prense dönüştü. Sonunda o bu şekilde onu gördü. Sonunda bu şekilde hissetti.