Examples of using "Beneath" in a sentence and their turkish translations:
Çünkü bu dikkatle incelenmiş,
Onlar battaniyelerin altında sıkıca sarınıp yattılar.
Tom ağacın altında oturuyor.
Para döşeme tahtalarının altında gizlenmişti.
Senin ayaklarının altındaki zemini öpüyorum.
Kitabı halının altına sakladım.
ve sonra da fincanların altına geri atlıyorlar.
kelimelerin altında parmağımı gezdirirdim
Gaz lambasının altı her zaman karanlıktır.
İşleyecekler ve biz de aşağıdan bakacağız.
çünkü onun altında başka bir hikâye daha var
altta yatan pek çok karmaşık ve değişken etkeni dikkate almaz
bir vatozun, ayağının altında yüzdüğünü görüyor.
...dehşet verici bir yere dönüşebilir. Derinlerde nelerin yattığından korkan çoktur.
Aniden zemin ayaklarımın altından kayboluyor gibi görünüyordu.
Kurbanların bilinmeyen sayısı moloz altında kalmış olabilir.
ve hemen aşağısında temsil edilen mahalle var.
Alt katta oturuyorlar.
Sen Tom'un büyük kasları mı var sanıyorsun? Ben bu kollar altında gerçek toplar paketliyorum!
Onu paltosunun altından çıkardı.
Europa ve Enceladus'un, yüzeylerinin altında sıvı sudan oluşan bir okyanusa sahip oldukları düşünülmektedir.
Okyanusun en derin kısmı Challenger Deep olarak adlandırılır ve Mariana Çukurunun güney ucunda batı Pasifik Okyanusu'nun altında yer alır.