Translation of "Banana" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Banana" in a sentence and their turkish translations:

- I am eating a banana.
- I eat a banana.
- I'm eating a banana.

Muz yiyorum.

- I am eating a banana.
- I'm eating a banana.

- Ben bir muz yiyorum.
- Muz yiyorum.

- Tom handed Mary a banana.
- Tom gave Mary a banana.

Tom Mary'ye bir muz verdi.

This banana is rotten.

Bu muz çürümüş.

A banana is yellow.

Bir muz sarıdır.

I am a banana.

Ben bir muzum.

This banana went bad.

Bu muz bozulmuş.

The banana is sweet.

Muz tatlıdır.

He wants a banana.

O bir muz istiyor.

Jean eats a banana.

Tom bir muz yer.

I ate a banana.

Ben bir muz yedim.

Tom squashed the banana.

Tom muzu ezdi.

This banana is green.

Bu muz yeşildir.

This banana is brown.

Bu muz kahverengidir.

This banana is yellow.

Bu muz sarıdır.

A banana is delicious.

Bir muz lezzetlidir.

That banana is rotten.

O muz çürümüş.

A suitable environment for banana growth, global warming makes banana plantations

Dört adı verilen bir hastalığın kurbanı olmasına neden oluyor.

- Tom gave Mary a banana.
- Tom gave a banana to Mary.

Tom Mary'ye bir muz verdi.

He threw the banana away.

Muzu attı.

Would you like a banana?

Muz ister misin?

Monkeys are fond of banana.

Maymunlar muz düşkünüdür.

Tom handed Mary a banana.

Tom Mary'ye bir muz uzattı.

Millie is eating a banana.

Millie bir muz yiyor.

I eat steamed banana bread.

Muzlu kızarmış ekmek yiyorum.

I eat a banana roll.

Ben bir muz rulosu yerim.

I don't want a banana.

Ben bir muz istemiyorum.

I am eating a banana.

Muz yiyorum.

Why is the banana bent?

- Neden muz büküktür?
- Muz neden eğridir?
- Muz neden eğri?

Do you want a banana?

Bir muz ister misin?

The monkey wants a banana.

Maymun bir muz istiyor.

There aren't enough banana trees.

Yeterli muz ağacı yok.

Jean is eating a banana.

Jean bir muz yiyor.

Tom is eating a banana.

Tom bir muz yiyor.

Nestor is eating a banana.

Nestor bir muz yiyor.

This is me eating a banana.

- Muz yerken çekilmişim.
- Bu benim, muz yerken.

This is me, eating a banana.

Bu benim, bir muz yiyorum.

He has bought a banana case.

O bir muz kutusu satın aldı.

How much does this banana cost?

- Bu muzun maliyeti ne kadar?
- Bu muzun fiyatı nedir?

Have you eaten a banana pie?

Bir muz pastası yediniz mi?

He slipped on a banana peel.

O bir muz kabuğunda kaydı.

Tom slipped on a banana peel.

Tom bir muz kabuğu üstünde kaydı.

Tom peeled the banana for Mary.

Tom, Mary için muzu soydu.

The banana was brown and mushy.

Muz kahverengi ve lapa gibiydi.

This banana is almost completely black.

Bu muz neredeyse tamamen siyah.

I'm going to eat a banana.

Ben bir muz yiyeceğim.

As dessert, I take a banana.

Tatlı olarak muz alırım.

I ate a banana for dessert.

Tatlı için bir muz yedim.

We live in a banana peel universe,

Bir muz kabuğu evreninde yaşıyoruz

There's always money in the banana stand.

Muz standında her zaman para vardır.

My mother is on a banana diet.

Annem bir muz diyetinde.

Why did you buy only one banana?

Neden sadece bir tane muz aldınız?

Fried banana is a favorite snack here.

Kızarmış muz burada favori bir aperitiftir.

Have you ever eaten a banana pie?

Hiç muzlu pasta yedin mi?

Tom peeled the banana and ate it.

Tom muzu soydu ve onu yedi.

Wrap the pastry with a banana leaf.

Bir muz yaprağı ile pastayı sarın.

Tom sliced the banana with a knife.

Tom bir bıçakla muzu dilimledi.

I don't want to eat that banana.

O muzu yemek istemiyorum.

I often eat a banana for dessert.

Sık sık tatlı için bir muz yerim.

He sliced the banana with a knife.

Muzu bıçakla dilimledi.

- A green banana is not ripe enough to eat.
- A green banana isn't ripe enough to eat.

Yeşil bir muz, yenecek kadar olgun değildir.

Have you ever slipped on a banana peel?

Sen hiç muz kabuğunda kaydın mı?

Tom ate the banana without washing his hands.

Tom ellerini yıkamadan muzu yedi.

Do you want a banana, by any chance?

Muz istiyor musun?

I want to find my big yellow banana.

Büyük sarı muzumu bulmak istiyorum.

Guatemala was once qualified as a banana republic.

Guatemala bir defasında muz cumhuriyeti olarak nitelendirilmişti.

I have never fed my dog a banana.

Köpeğimi asla bir muzla beslemedim.

Mary made banana bread with the overripe bananas.

Mary olgunlaşmış muzlarla muz ekmeği yaptı.

Is Tom eating an apple or a banana?

Tom elma mı yiyor yoksa muz mu?

Is his aunt eating an apple or a banana?

Onun teyzesi bir elma mı yoksa bir muz mu yiyor?

I found the banana on a steep mountain road.

Muzu dik bir dağ yolunda buldum.

I usually don't eat just one banana for breakfast.

Ben genellikle kahvaltı için sadece bir muz yemem.

The child was feeding the monkey with the banana.

Çocuk maymunu muzla besliyordu.

I ate a banana wrapped in edible rice paper and caramel.

Ben yenilebilir pirinç kağıdı ve karamele sarılmış bir muz yedim.

Tom likes banana cake. On the other hand, Mary likes chocolate cake.

Tom muzlu keki sever. Öte yandan, Mary çikolatalı keki sever.

Mary took the banana, peeled it's skin and started to eat it.

Mary muzu aldı, kabuğunu soydu ve yemeye başladı.

Everyone in the room burst out laughing when they saw Tom slip on the banana peel.

Tom'un muz kabuğunda kaydığını gördüklerinde odadaki herkesin gülmekten gözleri yaşardı.

Prey to a disease called the Four. What threatens the presence of any banana on the surface of the

Dünya yüzeyindeki herhangi bir muzun varlığını kesin olarak tehdit eden

My breakfast usually consists of coffee with milk, a piece of bread and jam, a small banana, a piece of orange and some dried plums.

Benim kahvaltım genellikle sütlü kahve, bir parça ekmek ve reçel, küçük bir muz, bir dilim portakal ve birkaç kurutulmuş erikten oluşur.