Translation of "Badge" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Badge" in a sentence and their turkish translations:

Where is your badge?

Rozetin nerede?

Show me your badge.

Bana rozetini göster.

I have a badge.

Bir rozetim var.

Can I see your badge?

Rozetinize bakabilir miyim?

It's a badge of honor.

- Bu bir onur rozeti.
- Bu bir şeref madalyası.

I don't have a badge.

Bir rozetim yok.

Tom earned a merit badge.

Tom bir başarı madalyası kazandı.

Busyness is a badge of honor,

Meşguliyet bir onur nişanı olmuş

The police officer flashed his badge.

Polis memuru rozetini aydınlattı.

The policeman showed Tom his badge.

Polis, Tom'a rozetini gösterdi.

I want your name and badge number.

Adını ve rozet numaranı istiyorum.

Dan didn't even give the badge back.

Dan rozeti geri vermedi bile.

Truthfully, in order to wear the badge of authentic masculinity,

Açıkçası, gerçek erkeklik rozetini takmak için

I sewed a badge onto my daughter's bag for her.

Kızımın çantasına onun için bir rozet diktim.

Tom showed Mary a police badge and asked her to give him her ID.

Tom Mary'ye bir polis rozeti gösterdi ve ona kimliğini vermesini istedi.