Examples of using "Badge" in a sentence and their turkish translations:
Rozetin nerede?
Bana rozetini göster.
Bir rozetim var.
Rozetinize bakabilir miyim?
- Bu bir onur rozeti.
- Bu bir şeref madalyası.
Bir rozetim yok.
Tom bir başarı madalyası kazandı.
Meşguliyet bir onur nişanı olmuş
Polis memuru rozetini aydınlattı.
Polis, Tom'a rozetini gösterdi.
Adını ve rozet numaranı istiyorum.
Dan rozeti geri vermedi bile.
Açıkçası, gerçek erkeklik rozetini takmak için
Kızımın çantasına onun için bir rozet diktim.
Tom Mary'ye bir polis rozeti gösterdi ve ona kimliğini vermesini istedi.