Translation of "Flashed" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Flashed" in a sentence and their turkish translations:

- The lightning flashed.
- Lightning flashed.

Şimşek çaktı.

Lightning flashed.

Şimşek çaktı.

The lightning flashed.

Şimşek çaktı.

Tom flashed his headlights.

Tom farlarını yaktı.

Tom's eyes flashed with anger.

Tom'un gözleri öfkeyle parladı.

The police officer flashed his badge.

Polis memuru rozetini aydınlattı.

The ship flashed a distress signal.

Gemi bir tehlike sinyali gönderdi.

Tom flashed his lights at Mary.

Tom ışıklarını Mary'ye tuttu.

Tom flashed his headlights at Mary.

Tom Mary'ye farlarını yakıp söndürdü.

Tom flashed a white-power sign.

- Tom beyaz ırkın üstünlüğünü simgeleyen bir işaret yaptı.
- Tom "white power" işareti yaptı.
- Tom beyaz güç işareti yaptı.

An idea just flashed through my mind.

- Az önce aklıma bir fikir geldi.
- Az önce birden aklımdan bir fikir geçti.

Red and blue lights flashed behind them.

Onların arkasında kırmızı ve mavi ışıklar yanıp sönüyordu.

With the confidence that flashed from his glances.

tüm kalpleri canlandırırken görebiliyorum.

The dog hid under the bed whenever lightning flashed.

Şimşek çaktığında köpek yatağın altına saklandı.

Red and blue lights flashed in Tom's rearview mirror.

Tom'un dikiz aynasında kırmızı ve mavi ışıklar yanıp sönüyordu.