Translation of "Alarm" in Turkish

Sound the alarm!

Alarm verin!

The alarm sounded.

Alarm çaldı.

Disable the alarm.

Alarmı devre dışı bırak.

The alarm rang.

Alarm çaldı.

- Tom turned off the alarm.
- Tom turned the alarm off.

Tom alarmı kapattı.

The fire alarm sounded.

Yangın alarmı çaldı.

Tom heard the alarm.

Tom alarmı duydu.

The alarm went off.

Alarm çaldı.

The alarm started ringing.

Alarm çalmaya başladı.

What tripped the alarm?

Alarmı ne tetikledi?

I hate alarm clocks.

Çalar saatlerden nefret ediyorum.

Tom set his alarm.

Tom, alarmını kurdu.

Turn off the alarm.

Alarmı kapat.

I heard the alarm.

Alarmı duydum.

Sami sounded the alarm.

Sami alarmı çaldı.

Tom set an alarm.

Tom alarm kurdu.

Mayuko jumped up in alarm.

Mayuko alarmda ayağa fırladı.

He cried out in alarm.

Dehşet içinde bağırdı.

It was a false alarm.

O bir yanlış alarmdı.

Someone turned the alarm off.

Birisi alarmı kapattı.

My alarm just went off.

Alarmım çalmaya başladı.

The alarm didn't wake Tom.

Alarm Tom`u uyandırmadı.

The false alarm caused panic.

Yanlış alarm paniğe neden oldu.

It's only another false alarm.

Bu sadece başka yanlış bir alarm.

It's probably a false alarm.

Muhtemelen yanlış bir alarm.

Tom pulled the fire alarm.

Tom yangın alarmınıı çekti.

This is my alarm clock.

Bu benim çalar saatim.

Didn't you hear the alarm?

Alarmı duymadın mı?

Do you sell alarm clocks?

Çalar saat satıyor musunuz?

Set the alarm for six.

Alarmı altıya kur.

What was that alarm for?

Bu alarm ne içindi?

My alarm didn't go off.

Benim alarm susmadı.

This car has an alarm.

Bu arabanın bir alarmı var.

The alarm clock is ringing.

- Çalar saat ötüyor.
- Çalar saat çalıyor.

The alarm woke up Mayuko.

Alarm Mayuko'yu uyandırdı.

Remember to set your alarm.

Alarmını kurmayı unutma.

The smoke alarm keeps beeping.

Duman alarmı ötüp duruyor.

- I did not want to alarm you.
- I didn't want to alarm you.

- Seni korkutmak istemedim.
- Sizi telaşlandırmak istemedim.

The prisoners gave a false alarm.

Mahkumlar yanlış alarm verdi.

I didn't hear my alarm clock.

Ben çalar saatimi duymadım.

I can't afford an alarm system.

Alarm sistemi alacak param yok.

I don't know the alarm code.

Ben alarm kodunu bilmiyorum.

I didn't intend to alarm you.

Ben seni telaşa düşürmeye niyetlenmedim.

I have a travel alarm clock.

Bir seyahat alarm saatim var.

I see no cause for alarm.

Alarm için neden olmadığını anlıyorum.

Why did the alarm go off?

Neden alarm çalmaya başladı?

I don't want to alarm you.

- Seni rahatsız etmek istemiyorum.
- Seni rahatsız etmek istemem.

Did you hear the alarm signal?

Alarm sinyalini duydun mu?

Dan set off the alarm system.

Dan alarm sistemini başlattı.

Do you have an alarm clock?

Bir çalar saatin var mı?

Tom and Mary set their alarm.

Tom ve Mary alarmlarını kurdular.

I forgot to set my alarm.

Alarmı kurmayı unutmuşum.

This case sounded alarm bells for me,

Bu durumda benim için alarm çanları çaldı,

At dawn, Roman guards sound the alarm.

Şafakta, Romalı nöbetçiler alarm çanlarını çalıyor.

There is no cause for undue alarm.

Yersiz alarm için hiç sebep yok.

In case you sleep, set the alarm.

Uyuma ihtimaline karşı, alarmı kur.

The news caused alarm throughout the village.

Haber köyün her tarafında korkuya neden oldu.

The alarm clock wakes me at seven.

Çalar saat beni 7:00 de uyandırır.

If the alarm rings, walk, don't run.

Alarm çalarsa, yürü, koşma.

Tom set the alarm on his watch.

Tom kol saatindeki alarmı kurdu.

The alarm rang and everyone rushed out.

Alarm çaldı ve herkes dışarı fırladı.

I didn't want to alarm the students.

- Öğrencileri telaşlandırmak istemedim.
- Öğrencileri alarma geçirmek istemedim.

Don't forget to set your alarm clock.

Çalar saatini ayarlamayı unutma.

The smoke alarm has never been maintained.

Yangın alarmının bakımı hiç yapılmadı.

I just heard an alarm go off.

Az önce bir alarm çaldığını duydum.

Tom set his alarm for 2:30.

Tom alarmını 2.30'a kurdu.

Don't worry. It's probably a false alarm.

Endişe etme. Muhtemelen yanlış bir alarm.

My alarm clock's ticking is too loud.

Benim çalar saatim çok gürültülü ses çıkarıyor.

The alarm clock is ten minutes fast.

Çalar saat on dakika ileri.

I'll set the alarm for seven o'clock.

Alarmı yediye kuracağım.

The alarm went off at five-thirty.

Alarm 5:30 da çalmaya başladı.

Tom forgot to set his alarm clock.

Tom çalar saatini ayarlamayı unuttu.

Adjust the setting of the alarm clock.

- Çalar saatin ayarını ayarla.
- Çalar saatin ayarını yap.

I'm checking for laser beam alarm triggers.

Lazer ışını alarm tetikleyicilerini kontrol ediyorum.

My alarm didn't go off this morning.

Bu sabah alarmım çalmadı.

He set the alarm on his watch.

Saatindeki alarmı kurdu.

My alarm went off at 6:30.

Alarmım saat 6.30'da çaldı.

The news of the accident caused public alarm.

Kaza haberi kamu alarmına neden oldu.

I overslept because my alarm didn't go off.

Alarmım çalmadığı için uyuyakalmışım.

My alarm clock didn't go off this morning.

- Bu sabah alarmlı saatim çalmadı.
- Bu sabah çalar saatim çalmadı.

Tom pushed the silent alarm with his foot.

Tom ayağıyla sessiz alarmı itti.

Did you forget to set your alarm, Tom?

Alarmını kurmayı unuttun mu, Tom?

My father set the alarm for six o'clock.

Babam alarmı altıya kurdu.

He set the alarm before going to bed.

Yatmadan önce alarmı kurdu.

Tom set his alarm clock for 2:30.

Tom çalar saatini saat 2.30'a kurdu.

Did you remember to turn on the alarm?

Alarmı açmayı hatırladın mı?

There was an alarm clock in Dan's room.

Dan'ın odasında bir çalar saat vardı.

If you hear the alarm, walk, don't run.

Eğer alarm duyarsan, yürü, koşma.

This alarm clock gains one minute a day.

Bu çalar saat, günde bir dakika ileri gidiyor.

The thief ran away when the alarm rang.

Alarm çaldığında hırsız kaçtı.

How much does a typical alarm system cost?

Tipik bir alarm sistemi ne kadardır?

Tom installed an alarm system in his house.

Tom evinde bir alarm sistemi kurdu.

How did you get past the alarm system?

Alarm sistemini nasıl geçtin?

- I'm sorry I'm late. My alarm didn't go off.
- I'm sorry that I'm late. My alarm didn't go off.

Geç kaldığım için üzgünüm. Alarmım çalmadı.

That will put your alarm clock out of business.

Bu, alarmınıza iş dışında bir anlam yükler.

And they are sounding the alarm for their futures.

ve bunlar gelecekleri için alarm sinyalleri veriyorlar.