Translation of "Abandoned" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Abandoned" in a sentence and their turkish translations:

- You abandoned me!
- You abandoned me.

Beni terk ettin.

- She abandoned me.
- He abandoned me.

O beni terk etti.

He abandoned socialism.

Sosyalizmi terk etti.

Tom abandoned them.

Tom onları terk etti.

Tom abandoned hope.

Tom umudunu kaybetti.

They were abandoned.

- Terk edilmişler.
- Bırakılmışlar.

Tom abandoned me.

- Tom beni terk etti.
- Tom beni bıraktı.

We've been abandoned.

Biz terk edildik.

Was Tom abandoned?

Tom terk edildi mi?

They abandoned Tom.

Onlar Tom'u terk ettiler.

They abandoned you.

Onlar seni terk ettiler.

He abandoned hope.

O, umudu bıraktı.

Father abandoned us.

Babam bizi terk etti.

He abandoned me.

O beni terk etti.

She was abandoned.

Terk edildi.

Layla felt abandoned.

Layla terk edilmiş hissetti.

Tom was abandoned.

Tom terk edildi.

- He abandoned his family.
- He abandoned his wife and children.

Karısını ve çocuklarını terk etti.

He abandoned the plan.

O plandan vazgeçti.

He abandoned all hope.

O, bütün umutlarından vazgeçti.

She abandoned her children.

- O çocuklarını terk etti.
- O, çocuklarını terk etti.

She abandoned her sons.

O oğullarını terk etti.

They abandoned the ship.

Onlar gemiyi terk ettiler.

They abandoned their homeland.

Onlar vatanlarını terk ettiler.

They abandoned their country.

Onlar ülkelerini terk ettiler.

He abandoned his family.

O, ailesini terk etti.

He likes abandoned buildings.

O, terk edilmiş binaları seviyor.

Tom abandoned his family.

Tom ailesini terk etti.

Tom abandoned the idea.

Tom fikirden vazgeçti.

Tom abandoned the plan.

Tom plandan vazgeçti.

Tom abandoned that idea.

Tom o düşünceyi terk etti.

The city was abandoned.

Şehir terk edildi.

This house is abandoned.

Bu ev terk edilmiş.

I abandoned my plans.

Planlarımdan vazgeçtim.

She abandoned her child.

O, çocuğunu terk etti.

You abandoned your children.

Sen çocuklarını terk ettin.

They abandoned the plan.

Onlar plandan vazgeçtiler.

He abandoned the idea.

O, fikirden vazgeçti.

Tom abandoned his children.

Tom çocuklarını terk etti.

Tom abandoned his search.

Tom araştırmasını bıraktı.

We haven't abandoned you.

Biz sizi terk etmedik.

Sami abandoned the cult.

Sami kültü terk etti.

Looks like it's abandoned.

Terk edilmiş gibi duruyor.

We got an abandoned store.

Terk edilmiş bir yer bulduk.

The crew abandoned the ship.

Mürettebat gemiyi terk etti.

The company abandoned that project.

Şirket o projeden vazgeçti.

Why have you abandoned me?

- Neden beni terk ettin?
- Niçin beni terk ettin?
- Sen beni neden terk ettin?
- Beni neden terk ettin?

Tom felt lonely and abandoned.

Tom yalnız ve terk edilmiş hissetti.

They abandoned the sinking ship.

Onlar batan gemiyi terk ettiler.

Tom still hasn't abandoned hope.

Tom hala umudundan vazgeçmedi.

The train station is abandoned.

Tren istasyonu terk ediliyor.

You shouldn't have abandoned me.

Beni terk etmemeliydin.

The soldiers abandoned their camp.

Askerler, kamplarını terk ettiler.

Dan examined the abandoned car.

Dan terk edilmiş arabayı inceledi.

She abandoned herself to drinking.

O kendini içmeye bıraktı.

The little girl felt abandoned.

Küçük kız terk edilmiş hissetti.

The government has abandoned us.

Hükümet bizi terk etti.

Fadil felt neglected and abandoned.

Fadıl kendini ihmal edilmiş ve terk edilmiş hissetti.

I haven't abandoned hope yet.

Henüz umudumu kesmedim.

Sami believes Layla abandoned him.

Sami, Leyla onu terk etti sanıyor.

- I thought this building was abandoned.
- I thought that this building was abandoned.

Bu binanın terk edilmiş olduğunu düşündüm.

- Tom left me.
- Tom has abandoned me.
- Tom abandoned me.
- Tom dumped me.

Tom beni terk etti.

That means navigating unstable abandoned mines,

Yani, dengesiz ve terk edilmiş madenlere,

You abandoned him and went home

onu terk ettin ve eve gittin

The sailors abandoned the burning ship.

Denizciler yanan gemiyi terk ettiler.

Tom was abandoned by his parents.

Tom ebeveynleri tarafından terk edildi.

He hid in an abandoned building.

O, terk edilmiş bir binada saklandı.

I picked up an abandoned dog.

Ben terk edilmiş bir köpek aldım.

Tom abandoned his wife and children.

Tom karısını ve çocuklarını terk etti.

They abandoned Tom on the island.

Onlar Tom'u adada bıraktı.

- Tom abandoned me.
- Tom ditched me.

Tom beni terk etti.

They were abandoned by their mother.

Anneleri tarafından terk edildiler.

- Tom abandoned Mary.
- Tom ditched Mary.

Tom, Mary'yi terk etti.

The Normans abandoned their original language.

- Normanlar orijinal dillerini terk ettiler.
- Normanlar asıl dillerini bıraktılar.

Tom hid in an abandoned building.

Tom terk edilmiş bir binada saklandı.

Sami raped Layla and abandoned her.

Sami Leyla'ya tecavüz etti ve onu terk etti.

Sami abandoned Layla in the jungle.

Sami Leyla'yı ormanda terk etti.

Sami abandoned Layla to her fate.

Sami, Leyla'yı kaderine terk etti.

Underground snake pits, and old abandoned towns,

yerin altındaki yılan çukurlarına ve saklanacak bir sürü yer olan

They abandoned the fort to the enemy.

Onlar kaleyi düşmana terk ettiler.

They abandoned the fort to the Indians.

Kaleyi kızıl derililere terk etti.

They abandoned the hill to enemy forces.

Tepeyi düşman güçlerine terk ettiler.

They abandoned their children in the forest.

Onlar çocuklarını ormanda terk etti.

Environmentally damaging projects should be abandoned systematically.

Çevresel olarak zarar verici projeler sistematik olarak terk edilmelidir.

This farm seems to have been abandoned.

Bu çiftlik terk edilmiş gibi görünüyor.

She abandoned her son to his fate.

O ,oğlunu kaderine bıraktı.

Tom abandoned cigarettes after the doctor's warning.

Tom doktorun uyarısından sonra sigarayı terk etti.

Have you ever felt abandoned by God?

Hiç Allah tarafından terk edildiğini hissettin mi?

His plan ought not to be abandoned.

Onun planından vazgeçilmemelidir.

The Mayans abandoned many of their cities.

Mayalar birçok kentlerini terk ettiler.

Fadil took Layla into an abandoned house.

Fadıl, Leyla'yı terk edilmiş bir eve götürdü.

Layla abandoned Sami's car in the woods.

Leyla, Sami'nin arabasını ormana terk etti.

Tom and Mary explored the abandoned tunnel.

Tom ve Mary terk edilmiş tüneli keşfettiler.