Translation of "80%" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "80%" in a sentence and their turkish translations:

- Tom weighs about 80 kilos.
- Tom weighs about 80 kilograms.

Tom yaklaşık 80 kilo.

He weighs 80 kilos.

O 80 kilo.

Throughout my almost 80 years.

hayatı sevmenin en muhteşem yolu bu.

He is over 80 kilos.

- O, 80 kilonun üzerinde.
- O 80 kilodan fazla geliyor.

I've lost about 80 cents.

Yaklaşık 80 sent kaybettim.

Tom is over 80 kilos.

Tom 80 kilonun üzerinde.

Reportedly, 80 percent of ocean plastic

Verilere göre, okyanusun plastiğinin %80'i

Our school is 80 years old.

- Okulumuz seksen yaşında.
- Okulumuz 80 yıllık.

He weighs more than 80 kg.

O, 80 kilogramdan daha ağırdır.

She weighs more than 80 kg.

O, 80 kilodan daha fazla gelmektedir.

China has 80 or 90 languages.

Çin'de 80 ila 90 dil vardır.

Buy one sweater for $80 dollars. Option two, the first sweater would be $80 dollars

80 dolarlık bir kazak alıyorsunuz. İkinci seçenek, ilk kazak için 80 dolar...

It's about 80 percent larger than Amazon.

Amazon'dan yaklaşık %80 daha büyük.

There are only 80 Uyghurs in Switzerland.

İsviçre'de sadece 80 Uygur var.

Please give me one 80-yen stamp.

Lütfen bana 80 yenlik bir pul verin.

I'd like an 80-yen stamp, please.

80 yenlik bir pul istiyorum, lütfen.

Approximately 80% of landmine casualties are civilian.

Mayın kurbanlarının yaklaşık % 80'i sivildir.

You'd have over 80 options to choose from.

seçebileceğiniz 80'den fazla ürün olurdu.

80 percent lost time worrying about what happened,

%80'i ne olduğu hakkında endişelenip vakit kaybetti

Tom saves over 80% of what he earns.

Tom kazandığının %80'i tasarruf eder.

Workers get paid 80% of their previous salary,

Çalışanlar, önceki maaşlarının %80’inin ödemesini alıyorlar

I wish I had an 80-yen stamp.

Keşke 80 yenlik bir pulum olsa.

Nearly 80 percent of the land is mountains.

Arazinin yaklaşık %80'i dağlıktır.

Marcela used to listen to 80's music.

Marcela 80'lerin müziğini dinlerdi.

New Zealand was isolated for 80 million years.

Yeni Zelanda 80 milyon yıl boyunca izole edildi.

This product has annual sales of about $80 million.

Bu ürünün yıllık satışı ortalama 80 milyon dolardır.

I read the book up to page 80 yesterday.

Dün kitabı sayfa seksene kadar okudum.

In the 80's, things were really quite different.

80'lerde işler gerçekten oldukça farklıydı.

80% of all English words come from other languages.

Tüm İngilizce sözcüklerin %80'i diğer dillerden gelmiştir.

Tom exited the tunnel at 80 miles an hour.

Tom saatte 80 mil hızla tünelden çıktı.

The humidity is 80%?! It must be really close!

Nem % 80 mi? Gerçekten yakın olmalı!

There are about 80 different species of mangrove trees.

Yaklaşık 80 farklı türde mangrov ağacı vardır.

The number of the chairs in the hall is 80.

Salondaki sandalye sayısı 80'dir.

Plutonium-244 has a half-life of 80 million years.

Plütonyum-244 80 milyon yıllık bir yarılanma ömrüne sahiptir.

Mrs Klein is over 80, but she's still very active.

Bayan Klein 80 yaşın üzerinde, ama hâlâ çok aktif.

Rope contains 10 edits over the course of 80 minutes.

'Rope' filmi, 80 dakikalık süreçte 10 edit içerir.

I was around for a good 80 percent of her life.

Hayatının yaklaşık yüzde 80'i boyunca yanındaydım.

About 80 million bacteria are transferred during a 10 second kiss.

On saniyelik bir öpüşmede, yaklaşık seksen milyon bakteri bulaşır.

The Old Prussian language revival began in the early 80's.

Eski Prusya dilinin canlanması seksenlerin başında başladı.

In 1700, the king died at age 80 of unspecified causes.

- Kral 1700 yılında, tanımlanmamış nedenlerle 80 yaşında öldü.
- Kral 1700 yılında, belirsiz nedenlerle 80 yaşında öldü.

And spends 80% of their time in some form of communication.

ve zamanının %80'ini bir tür iletişim içinde geçirir.

They produce 60 to 80 percent of food in lower-income countries,

Genellikle 20 dönümden az alanlarda işleyen düşük gelirli ülkelerde

Despite the fact that around 80 percent of them are not orphans.

%80'nin yetim olmaması gerçeğine rağmen.

- They finished eighty miles' journey.
- They finished a journey of 80 miles.

Onlar seksen millik bir yolculuğu bitirdiler.

There are over 80 people in my house. We're having a party.

Evimde 80'in üzerinde insan var. Biz bir parti veriyoruz.

In some parts of the ocean, krill populations have dropped by over 80 percent.

Okyanusun bazı bölgelerinde, kril popülasyonları yüzde 80'in üzerinde düştü.

In 1973, oil cost three dollars per barrel; in 2008 - 80 dollars per barrel.

1973'te petrol varil başına üç dolara mal oldu; 2008'de - varil başına 80 dolar.

And so, we tested people from the age of 10 until the age of 80,

Böylece, 10 yaşından 80 yaşına kadar insanları test ettik

[in English] But if you had 80 billion, what would you do for your country?

Ama 80 milyarın olsaydı ülken için ne yapardın?

Light pollution prevents 80 percent of people in North America from seeing the Milky Way.

Işık kirliliği, Kuzey Amerika'daki insanların yüzde 80'inin Samanyolu'nu görmesini engelliyor.

In 1945, Uighurs made up over 80% of the population, compared to just 6% Han Chinese.

1945'te Uygurlar, nüfusun % 80'inden fazlasını oluşturuyorlardı.

For example, say you want to buy a sweater that's normally $80. Sweater A is listed

Örneğin, normalde 80 dolar olan bir kazak almak istediğinizi söylüyorsunuz. Kazak A...

A data viz website called The Pudding measured pocket sizes on 80 different pairs of jeans,

The Pudding isimli bir veri websitesi aynı bel boyuna sahip

About 80% of North Americans can no longer see the Milky Way because of light pollution.

Kuzey Amerikalıların yaklaşık % 80'i ışık kirliliği nedeniyle artık Samanyolunu göremiyor.

The mother polar bear can cover up to 80 kilometers in 24 hours in her search for food.

Anne kutup ayısı, yemek arayışı içinde 24 saatte 80 kilometreye kadar yol tepebilir.

If you wanna get a better idea, during the 90s, this CAP comprised 80% of the whole European

Daha iyi fikir edinmek için, 90larda, bu CAP tüm Avrupa Bütçesinin %80 ini

- 80% of all English words come from other languages.
- Eighty percent of English words come from other languages.

İngilizce kelimelerin yüzde sekseni diğer dillerden geliyor.

For example if you buy that same sweater and a $10 dollar pair of socks you still pay $80

Örneğin aynı kazak ve 10 dolara bir çift çorap alsaydınız, hala toplamda...