Translation of "Zusje" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Zusje" in a sentence and their turkish translations:

- Ik ben het zusje van Tom.
- Ik ben Toms zusje.

Ben Tom'un küçük kız kardeşiyim.

Ik ken Toms zusje.

Tom'un kız kardeşini tanıyorum.

- Mary is Toms jongste zusje.
- Mary is het jongste zusje van Tom.

Mary Tom'un en küçük kız kardeşi.

Mijn zusje speelt met poppen.

- Kız kardeşim oyuncak bebeklerle oynuyor.
- Kız kardeşim oyuncak bebeklerle oynar.

Mijn zusje begon te huilen.

Kız kardeşim ağlamaya başladı.

Hoe oud is je zusje?

- Kız kardeşin kaç yaşında?
- Küçük kız kardeşin kaç yaşında?

Mijn zusje gaat naar de kleuterschool.

Küçük kız kardeşim anaokuluna gidiyor.

Mijn zusje woont niet dicht bij mij.

- Kız kardeşim bana yakın yaşamıyor.
- Kız kardeşim benim yakınımda oturmuyor.

Ik wist niet dat Mary Toms zusje is.

Mary'nin Tom'un kız kardeşi olduğunu bilmiyordum.

Mijn jongere zusje kan nu ook al boeken lezen.

Küçük kız kardeşim şimdi kitapları iyi okuyabiliyor.

- Mijn jongere zus is beroemd.
- Mijn zusje is beroemd.

Küçük kız kardeşim ünlüdür.

- Hoe gaat het met je jongere zus?
- Hoe gaat het met jouw zusje?

Küçük kız kardeşin nasıl?

- Tom is verloofd met de jongere zus van Maria.
- Tom is verloofd met het zusje van Maria.

Tom Mary'nin küçük kız kardeşi ile nişanlıdır.

Mijn zusje en ik deden vaak tikkertje. Dan renden we achter elkaar aan, en de achterste probeerde de voorste te tikken en riep: "Tikkie, jij bent hem!"

Küçük kız kardeşim ve ben çok fazla kovalamaca oynardık. Birbirimizi kovalardık ve kovalayan kişi kovalanana dokunmaya çalışır ve ona "Sen ebesin!" diye seslenirdi.