Examples of using "Bevat" in a sentence and their turkish translations:
Paella çoğunlukla salyangoz içerir.
Ubuntu birçok yazılım içeriyor.
Bira şerbetçiotu içerir.
Et protein içerir.
Deniz suyu tuz içerir.
O glüten içeriyor mu?
- Çikolata bile vitaminler içerir.
- Çikolata bile vitamin içerir.
Bu kutuda elmalar var.
Bu bardakta su var.
- Bu cümlenin içinde yedi sözcük var.
- Bu cümlede yedi kelime var.
- Bu cümlede yedi sözcük var.
İkinci hol et ihtiva eder.
Bu bira %5 alkol içermektedir.
Kitap on beş biyografi içeriyor.
O ne içerir.
Eğer bir galaksi bir trilyon gezegen barındırıyorsa
Böyle bir altınfıçı kaktüsünde bol miktarda iyi sıvı bulunur.
Bu ekmek benim için fazla gluten içeriyor.
Biraz da karbonhidrat var ve iyi doğal enzimler barındırıyor, yani sorun yok.
- Sözlük yaklaşık yarım milyon kelime içeriyor.
- Sözlük yaklaşık yarım milyon sözcük içeriyor.
Bu sözlük yirmi binden fazla sözcük içermez.
İçinde şeker olan yiyecekleri yememeliyim.
Doğal maden suyu kalsiyum, magnezyum, sodyum, potasyum ve ayrıca nitrat içerir.
İçindeki Contractin A kasılmaya, Peditoksin ise kıvranmaya sebep oluyor.
Evrende milyarlarca yıldız vardır.
Curiosity Stream, ödüllü pek çok özel ve orijinal içeriğe sahiptir ve tüm içeriği
İçme suyunda klor, kurşun ya da benzer kirletici madde bulunması mümkün.
Fransız alfabesi yirmi altı harf içerir: a, b, c, d, e, f, g, h, i, j, k, l, m, n, o, p, q, r, s, t, u, v, w, x, y, z.
Esperanto alfabesi 28 harften oluşur: a, b, c, ĉ, d, e, f, g, ĝ, h, ĥ, i, j, ĵ, k, l, m, n, o, p, r, s, ŝ, t, u, ŭ, v, z.
Bizim atmosferimiz nefes almamız için gerekli olan % 21 oksijen, % 78 azot ve % 0,9 argon içermektedir. Diğer % 0.1 ise su buharı, karbon dioksit, neon, metan, kripton, helyum, ksenon, hidrojen, azotlu oksit, karbon monoksit, azot dioksit, kükürt dioksit ve ozondan oluşur.