Examples of using "Onderwijzen" in a sentence and their turkish translations:
Öğretmek öğrenmektir.
Bütün dünyada içerik teyit edenlere eğitimler veriyoruz.
İspanyolca öğretebilir.
Fransızca öğretmek istiyorum.
Aynı zamanda bunları okulda öğretmenin
Bay Davis İngilizce öğretmek için Japonya'ya geldi mi?
Amerika Birleşik Devletleri ve Çin gibi farklı dilleri olan iki güçlü devlet ilköğretim okullarında Esperanto deneysel öğretimi üzerinde anlaşmaya varsalardı ne olurdu?