Examples of using "Nummer" in a sentence and their turkish translations:
İlk olarak:
Üçüncü olarak:
Dördüncü olarak:
Bir numara al.
Bu şarkı uygun görünüyordu.
- Bana numarayı ver.
- Bana numara ver.
Numaranı alabilir miyim?
Bu sayı sadece mükemmel.
- Bir numara Tom'du.
- Birinci Tom'du.
Bu sayıya bir hastalığın 'temel üreme sayısı' veya "R-sıfır" denir.
O, yanlış numara çevirdi.
Tom'un numarasını yazdın mı?
Numarayı yazdın mı?
Senin numarana sahip değilim.
Tom Mary'ye John'un numarasını verdi.
- Üç numaralı kuralı unutma.
- Üç numaralı kuralı unutmayın.
Yanlış numarayı çevirdin.
4 numaralı otobüs ne zaman gelecek?
Numarayı yanlış yazmış olmalıyım.
Bu şarkının akılda kalıcı bir ezgisi var.
Onunla bağlantı kurmak istiyorum. Onun telefon numarasını biliyor musun?
İkinci tüyo: "Uzmanları dinleyin."
Bu şarkı bana evimi hatırlatıyor.
7 numaralı otobüse nerede binebilirim?
7 numaralı otobüse nerede binebilirim?
Bu numaradan bana ulaşabilirsin.
Ancak bilim adamları bu sayının artmasını bekliyor.
Sanırım yanlış numara aradınız.
Telefon numaranızı alabilir miyim?
Onu aramak istiyorum. Sende onun telefon numarası var mı?
Numara hâlâ ezberimde.
Acil durumda hangi numarayı aramalıyım?
Yanlış numara çevirdim gibi görünüyor.
Tom'dan beni aramasını iste. Benim numaram onda var.
Süpermarkete yakın, elli numaralı evde yaşıyoruz.
- Bu şarkının orijinal versiyonunu duydun mu?
- Bu şarkının aslını dinledin mi?
Kaza durumunda, hangi numarayı aramalıyım?
istediğimiz herhangi bir şarkıya ne zaman istersek ulaştık.
Tom ve Mary partide sayıları değiştirdiler.
Oda numaram 5'dir.
Yaşlı insanların bir numaralı ölüm sebebi emekliliktir derler.
Numara 932-8647 ama alan kodunu bilmiyorum.
- Ben bu şarkıyı beğenmiyorum.
- Bu şarkıdan hoşlanmıyorum.
- Telefon numaranızı alabilir miyim?
- Bana telefon numaranı verir misin?
Ama mevsimsel grip? 1'den sadece biraz fazla.
Her ihtimale karşı, bana telefon numaranı ver.
Harika olduğunu düşünüyorlar, herkes "Süper şarkı, tam da bu