Translation of "Basis" in Turkish

- Dit is basis.
- Dit is elementair.

Bu temeldir.

Respect is de basis van het leven.

Saygı, hayatın temelidir.

Op basis van een fout in een gezichtsherkenningssysteem.

ve yüz tanıma sistemindeki bir hata yüzünden banka soygunu ile suçlandı.

- Je moet geen mensen discrimineren op basis van hun gender.
- Je moet geen mensen discrimineren op basis van hun geslacht.

İnsanlara cinsiyetlerine göre farklı muamele yapmamalısın.

Maar ze bouwen wel een sterkere steun vanuit de basis

fakat bunu sağlayabilecek yasa ve çözümler için

We nemen beslissingen op basis van de informatie die we vertrouwen, niet?

Güvendiğimiz bilgilere dayanarak kararlar veririz, değil mi?

Zouden ze hen hebben gearresteerd op basis van wat hun hersenen openbaarden?

Sadece düşüncelerine dayanarak ailemi tutuklarlar mıydı?

Respect voor zijn vermogen als de basis van alle leven op Aarde,

Yeryüzündeki tüm yaşamın temeli olma yeteneğine saygı,

Dat nummer noemen we een "basis reproductie nummer", oftwel de R-naught

Bu sayıya bir hastalığın 'temel üreme sayısı' veya "R-sıfır" denir.

In Japan is het de basis voor de legende over de gigantische duizendpoot Ōmukade.

Japonya'da, Ōmukade adındaki dev kırkayak efsanesine ilham kaynağı olmuştur.

Alle 26 zijn gerangschikt op basis van onze eigen evaluatie van hun prestaties als Marshals,

26'sının tamamı , Fransız Ordusu'nun eski baş tarihçisi Yarbay Rémy Porte'un uzman rehberliğinde,

Maar recente ontdekkingen suggereren dat de verhalen van koning Hrolf in feite een basis hebben.

Ancak son keşifler, Kral Hrolf'un hikayelerinin aslında bir temeli olduğunu gösteriyor.

Volgens Oud-Noorse sagen hadden ze een versterkte basis aan de Baltische kust, bij Jomsborg.

Eski İskandinav destanlarına göre, Baltık kıyısında Jomsborg'da müstahkem bir üsleri vardı.

Aan de basis van de armen zit een boor die door de harde schaal kan boren.

Her kolunun dibinde, sert kabukları aşabilecek bir delici var.