Translation of "Lift" in Turkish

0.025 sec.

Examples of using "Lift" in a sentence and their turkish translations:

- De lift is buiten werking.
- De lift is kapot.

Asansör hizmet dışı.

Is er een lift?

Bir asansör var mı?

Geef me een lift.

Beni arabayla götür.

Hebben jullie een lift?

Bir asansörün var mı?

Waar is de lift?

Asansör nerede?

Ik gaf Tom een lift.

Tom'u arabayla götürdüm.

Ik heb een lift nodig.

Arabayla gitmek istiyorum.

De lift werkt vandaag niet.

Asansör bugün kullanım dışıdır.

Is er hier een lift?

Burada bir asansör var mı?

Deze lift is buiten gebruik.

- Bu asansör hizmet dışıdır.
- Bu asansör arızalıdır.

Geef ik je een lift?

Seni arabayla götürebilir miyim?

De lift is buiten werking.

Asansör çalışmıyor.

Roken is verboden in de lift.

- Asansörde sigara içilmez!
- Asansörde sigara içmek yasaktır.

Geef me een lift in uw auto.

- Beni arabanızla gideceğim yere kadar götürün.
- Beni arabanıza alın.
- Beni arabanızla gittiğiniz yere kadar götürün.
- Beni arabanla bırakıver.

Wil je een lift naar de winkel?

Mağazaya kadar gitmek ister misin?

Ik gaf Tom een lift naar huis.

Tom'u arabayla eve götürdüm.

Ik heb een lift naar huis nodig.

Eve arabayla gitmek istiyorum.

Is er een lift in dit gebouw?

- Bu binanın asansörü var mı?
- Bu binada asansör var mı?

Roken is in de lift niet toegestaan.

Asansörde sigara içmek yasaktır.

Sinds gisteren werkte de lift niet meer.

Dünden beri asansör çalışmıyor.

Gebruik niet de lift in geval van brand.

Yangın durumunda, asansör kullanmayın.

Neem de lift tot op de vijfde verdieping.

- Asansörü beşinci kata götür.
- Asansörle beşinci kata çıkın.
- Beşinci kata kadar asansöre binin.

Deze lift stopt niet op de eerste en tweede verdieping.

Bu asansör ikinci veya üçüncü katlarda durmaz.

Je hebt een lift nodig als je twintig verdiepingen naar beneden wilt.

Yirmi kat aşağıya gitmek istiyorsan bir asansöre ihtiyacın var.

- Tom nam Mary mee in zijn auto.
- Tom gaf Mary een lift.

Tom Mary'yi arabayla götürdü.

Hij was zo vriendelijk om me een lift naar het station te geven.

Beni nazikçe istasyona götürdü.