Examples of using "Hoefde" in a sentence and their turkish translations:
Tomun okula gitmesi gerekmiyordu.
Gelmene gerek yoktu.
Bir şey söylemek zorunda değildim.
Tom gizlenmek zorunda değildi.
Tom'un bize yardım etmesi gerekmiyordu.
Kitabı almana gerek yoktu.
Tom'un bunu yapmak zorunda olmadığını biliyor muydunuz?
Sami artık endişelenmek zorunda değildi.
Bunu yapmana gerek olmadığını nasıl bildin?
Tom bunu yapmak zorunda olmadığını bilmiyordu.
Bizzat gelmesine gerek yoktu.
Beni gece çok geç saatte aramak zorunda değildin.
O kadar erken boşalmak zorunda değildin.
Yapmak istemediğim bütün şeylerin listesini yapmaya başladım.