Translation of "Besteden" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Besteden" in a sentence and their turkish translations:

We moeten aandacht besteden aan milieuproblemen.

Çevre sorunlarına dikkat etmeliyiz.

Ik kan mijn tijd nuttiger besteden.

Zamanımla yapacak daha iyi şeylerim var.

Hoe ga ik mijn tijd besteden?

Zamanımı nasıl geçireceğim?

Ze besteden zoveel tijd aan bidden om wonderen

Hayatlarında ilahi müdahaleler ve mucizeler olması için

We zouden meer aandacht moeten besteden aan milieuproblemen.

Biz çevresel sorunlarına daha fazla dikkat etmeliyiz.

Door het besteden van publiek geld aan publieke goederen

ve kamu parasını kamu mallarına harcayarak

Ik wou niet meer tijd besteden aan het discussiëren met Tom.

Tom'la tartışarak daha fazla zaman harcamak istemedim.

Maar deze onthechting laat je toe jaren te besteden aan een studie.

Ama bu kopukluk bir çalışmaya yılları adamaya vesile olur.

- Hoeveel tijd besteden jullie op Facebook?
- Hoeveel tijd besteed je op Facebook?

Facebook'ta ne kadar zaman harcıyorsun?

Bitterheid en wraak zijn geen onderdeel van mijn karakter. Het leven is te kort. Men moet geen tijd besteden aan bitterheid en wraak.

Acılık ve intikam benim karakterimin bir parçası değildir. Hayat çok kısa. Bir insanın acılık ve intikam üzerine zaman harcamaması gerekir.

- Als ik acht uur de tijd had om een boom om te kappen, zou ik de eerste zes uur besteden aan het slijpen van de bijl.
- Als ik acht uur de tijd had om een boom te kappen, dan zou ik zes uur spenderen om mijn bijl scherper te maken.

Bir ağacı devirmek için sekiz saatim olsa, ilk altı saati baltayı bilemek için kullanırım.