Examples of using "يتجاوز" in a sentence and their turkish translations:
sadece algı mesafemizin ötesine geçtiği için
Tom'un sınavı geçmesi imkansız.
gelen suyun yüksekliği 10 katlı bir binayı geçebiliyor
Buranın 15 metreden fazla olup olmadığından emin değilim. Ne düşünüyorsunuz?
O altmışın üzerinde olmalı.
Tom çoğunlukla hız limitinin biraz üzerinde sürer.