Examples of using "عمره" in a sentence and their turkish translations:
Onun yaşı nedir?
Büyükbabam doksanlı yaşlarında.
Babam 93 yaşında
ama bu yapı 12.000 yıllık!
42 yaşındaydı, bense 15.
"Evet, 32 yaşında bir oğlum var." dedi.
taşın 4 milyon yıllık olduğunu öğrendik
Harry sadece 40.
O, ilk fotoğrafta kaç yaşındaydı?
Sami 6 yaşında sünnet oldu.
O sırada dokuz yaşında olan Tucker'a baktım,
Hayatını sürüngen araştırmalarında öncülük ederek geçirdi
Ve o bazıları 6 yaşında olan çocuklara,
Sporlarını yaymak için ne vakit ne de en ufak esinti vardır.
yapılan testler sonucu ise 12.000 yıllık olduğu anlaşıldı
Eğer köpeğini uygun şekilde beslersen, onun ömrünü uzatabilirsin.
70 yaşındaki bir adamla zorla evlendirilerek bir de hayatı karartılıyor
O altmışın üzerinde olmalı.
- Fadıl 23 yaşında İslam'a girdi.
- Fadıl 23 yaşında İslam'ı kabul etti.