Examples of using "حاولت" in a sentence and their turkish translations:
O, kendini öldürmeye teşebbüs etti.
Yaralarını temizlemeye çalıştı
Sen çabaladın.
Onu açmak için boşuna uğraştım.
Seni uyarmaya çalıştım.
Tom'a söylemeye çalıştım.
Ona moral vermeye çalıştım.
Leyla intihara teşebbüs etti.
Ardından tekrar denedim.
Beni ona yardım ettirmeye çalıştı.
Onu dinlemeye çalıştın mı?
Kendini öldürmeyi denedi.
hayatımı kısaca özetlemeye çalıştım
Ona bakmamaya çalıştı.
Caz? Adamım, denedim.
Konuyu değiştirmeye çalıştım.
Sürekli kilo vermeye çalıştım.
annesinden saklamaya çalışırdın
Downtown Abbey, dinleyin, denedim.
Denedim, bu kadar, caz yok.
Sami'nin annesi onu öldürmeye çalıştı.
Bu şeylerin arasından geçmeye çalışırsanız sizi paramparça eder.
Bu çalışmada veriler dikkatle seçildi;
Kız gözyaşlarını tutmak için çok gayret etti.
Onun ağladığını unutmaya çalıştım.
Her şeyi doğru yapmaya çalışmıştı.
bir durumda bulunduysanız
Tekrar tekrar denedim ama başaramadım.
Seni aramaya çalıştım ama arayamadım.
Hayal kırıklığına uğramış görünmemeye çalıştım.
O hayal kırıklığına uğramış görünmemeye çalıştı.
Büyük bir metal kapı buldum, tırmanıp atlamaya çalıştım,
Onun yeni saç stilini gördüğümde kahkahamı bastırmaya çalıştım.
- Ne kadar uğraşsam da adresini hatırlayamıyorum.
- Ne kadar hatırlamaya çalışsam da adresi aklıma gelmiyor.
Charles'ı bana yardım ettirmeye çalıştım fakat o etmedi.
Birini argümanlarla, sebeplerle bir şeye ikna etmeye çalıştıysanız
Bilincimi kaybetmeden önce en son hatırladığım şey buydu.