Examples of using "نادرا" in a sentence and their turkish translations:
O, nadiren ebeveynlerine yazar.
Onu nadiren görürüm.
Ben nadiren et yerim.
tenefüslerde nadiren de olsa oynanır
Nadiren, kırk yılda bir, güler.
az görülmesinin sebebi de budur aslında
erkekten kadına yönelen bir şey gibi değil.
eski cami yapımlarına baktığımız zaman kubbelere çok fazla rastlamıyoruz. Nadiren var