Translation of "مقابلة" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "مقابلة" in a sentence and their turkish translations:

دعنا نقول برنامج مقابلة.

görüşme programı diyelim haydi.

أجريتْ لي مقابلة عمل.

Bir iş için mülakata alındım.

لم تستطع مايوكو مقابلة مج.

Mayuko Meg'le tanışamadı.

وافقت ليلى على مقابلة سامي.

Leyla, Sami ile buluşmayı kabul etti.

أراد سامي مقابلة مسلمين حقيقيّين.

Sami gerçek Müslümanlarla tanışmak istiyordu.

- هل تريد مشاهدة مقابلة كرة القاعدة على التلفاز؟
- هل تريدين مشاهدة مقابلة كرة القاعدة على التلفاز؟

TV'de beyzbol oyunu izlemek ister misin?

الاجتماع الذي اتضح بأنه مقابلة إنهاء خدمتي.

Bu toplantının işten çıkarılma görüşmem olduğu ortaya çıktı.

منعني أبواي من مقابلة توم مرة أخرى.

Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmem için bana izin vermedi.

وبسبب ذلك، أجرت إذاعة الراديو المحلية مقابلة معي (NPR)

ve bu nedenle NPR benimle bir röportaj yaptı,

أخبرني: إنهم يبحثون عن معدين، ورتبت لك مقابلة عمل هناك.

Orada bir hazırlık elemanı arıyorlar, orada sana bir görüşme ayarladım, dedi.

استغرقني الأمر أحيانًا عامًا كاملًا لأجل ترتيب مقابلة قهوة وحوار.

Bazen benim bir #dialoguecoffee görüşmesi ayarlamam yaklaşık bir yılımı aldı.

في هذه الأثناء، سكيبيو حريص على مقابلة هانيبال في المعركة

Bu sırada Scipio, Hannibal ile savaşta karşılaşmak için istekliydi.

- بعد ظُهر هذا اليوم سيكون لدينا مقابلة.
- هذا المساء سَنَقومُ بِمُقابلةٍ

Bu öğleden sonra bir röportajımız olacak.

علي مقابلة توم في بوسطن يوم الإثنين القادم عند 2:30.

Gelecek pazartesi 2.30'da Boston'da Tom'u karşılamam gerekiyor.