Examples of using "مشكل" in a sentence and their turkish translations:
Özellikle bekârete değer veren bir kültürde,
- Her problemin bir çözümü vardır.
- Her sorunun bir çözümü vardır.
- Bir sorun mu var efendim?
- Bir sorun mu var, efendim?
- Bir problem mi var, efendim?
Sami'nin bir problemi vardı.
Sami sağlıkla ilgili bir sorundan dolayı hapishanede öldü.
- Sami alkol ile ilgili bir sorun yaşıyordu.
- Sami'nin alkolle bir sorunu vardı.
Sami'nin bir alkol sorunu vardı.
Sami hem uyuşturucu hem de alkol konusunda bir sorun yaşıyordu.
Sami ve Leyla içki meselesiyle ilgili tartıştılar.
Kudüs meselesi sadece Müslümanları ilgilendiren değil, uluslararası bir konu.
Sami, kadın bulma veya kadın seçme konusunda asla bir sorun yaşamadı.
Tehlikeli bir duruma rastladın.
- Fadıl, İslam'da din ve ileri bilimin el ele verebileceğini buldu.
- Fazıl İslam'da din ve modern bilimin birbiriyle uyumlu olabileceğini fark etti.
Sami teknik açıdan iyi bir doktordu ama alkol bağımlılığı onun çalışmasını engelledi.