Translation of "الكحول" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "الكحول" in a sentence and their turkish translations:

- هم مدمني الكحول.
- هن مدمنات الكحول.

Onlar alkolik.

الكحول أو المخدرات؟

Alkol veya uyuşturucuya mı?

أكره ذوق الكحول.

Alkolün tadından nefret ederim.

أكره رائحة الكحول.

Alkol kokusundan nefret ederim.

أنا لا أشرب الكحول.

- Ben alkol içmem.
- Ben alkol kullanmam.

يرتفع تعاطي الكحول سنويّا.

Alkol tüketimi her sene artıyor.

الكحول في ألمانيا رخيص

Alkol Almanya'da da ucuzdur.

لم يتذوق طعم الكحول أبدا.

O asla alkolün tadına bakmadı.

كان سامي يحبّ شرب الكحول.

Sami içki içmekten hoşlanırdı.

أنا ممتنع عن شرب الكحول

İçmekten kaçınırım.

عليك أن تقلع عن شرب الكحول.

İçmekten vazgeçmelisin.

اعتقله الشرطي لقيادته تحت تأثير الكحول.

Polis alkollü araç kullanmaktan onu tutukladı.

إنه لا يشرب الكحول على الإطلاق.

O asla alkol içmez.

كان أب فاضل مدمنا على الكحول.

Fadıl'ın babası alkolikti.

كانت ليلى تفوح منها رائحة الكحول.

Leyla alkol kokuyordu.

أنفق سامي المال في شراء الكحول.

Sami parayı alkole harcadı.

- تخلّى سامي عن ليلى بسبب إدمانها على الكحول.
- ترك سامي ليلى بسبب إدمانها على الكحول.

Sami, alkolizm nedeniyle Leyla'yı terk etti.

عرض سامي على الشّريف الكحول و النّساء.

Sami, şerife alkol ve kadın teklif etti.

لايستطيع توم أن يكف عن شرب الكحول

Tom alkol almayı durduramaz.

كانت ليلى تحت تأثير المخدّرات و الكحول.

Leyla uyuşturucu ve alkol etkisi altındaydı.

لم يكن ينبغي على سامي تناول الكحول.

Sami'nin alkol kullanması gerekmiyordu.

كان لدى سامي مشكل إدمان على الكحول.

- Sami alkol ile ilgili bir sorun yaşıyordu.
- Sami'nin alkolle bir sorunu vardı.

كان لدى سامي مشكل مع المخدّرات و الكحول.

Sami hem uyuşturucu hem de alkol konusunda bir sorun yaşıyordu.

هي تشرب الجعة عديمة الكحول كل يوم لأن الجعة هي مشروبها المفضل إلا نها لا تريد تناول الكحول كل يوم.

Neredeyse her gün alkolsüz bira içiyor çünkü bira onun en sevdiği içecek fakat her gün alkol içmek istemiyor.

لجأ سامي إلى الكحول و المخدّرات لإيقاف ذلك الألم.

Sami acıyı durdurmak için alkol ve uyuşturucuya yöneldi.

تخاصما سامي و ليلى حول مشكل إدمانها على الكحول.

Sami ve Leyla içki meselesiyle ilgili tartıştılar.

إلا أنك تحتاج إلى تركيز عالٍ من الكحول لتحقيق ذلك.

Ama işe yaraması için yüksek bir alkol seviyesinde bir konstantrasyona ihtiyacınız var.

في كندا لا يمكنك شرب الكحول حتى تبلغ سن العشرين.

Kanada'da, 20 yaşına kadar içki içmenize izin verilmez.

قال إنه قلق أنه أصبح مدمناً على الكحول كما كانت أمه،

alkolik annesine benzeyeceğinden endişelendiğini söyledi,

كان لدى سامي الكثير من المشاكل العقليّة و العاطفيّة و كان يعالجها بتناول الكحول.

Sami'nin birçok zihinsel ve duygusal sorunu vardı ve onları alkolle tedavi ediyordu.

المركز الأمريكي لمكافحة اﻷوبئة ينصح بمعقمات اﻷيدي التي تحتوي على الأقل على أكثر من 60% من الكحول.

CDC(Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri) en az %60 alkol içeren el dezenfektanlarını tavsiye ediyor.

كان سامي طبيبا جيّدا من وجهة نظر تقنيّة، لكنّ مشكل إدمانه على الكحول منعه من ممارسة مهنته.

Sami teknik açıdan iyi bir doktordu ama alkol bağımlılığı onun çalışmasını engelledi.