Translation of "مركز" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "مركز" in a sentence and their turkish translations:

مركز العدو.

ana saldırıyı emanet etti

بمزيد من الدقة في مركز الأعمال في مركز الأعمال

bir iş merkezinde bir iş hanında daha doğrusu

أو إلى مركز حكومي،

bir devlet dairesine,

أذهب الى مركز الشرطة.

Karakola gidiyorum.

وتشاركوا مع مركز إبداع المحاكم

ve Mahkeme Yenilik Merkezi ve New Jersey yargı sistemiyle

دخلت مركز الشرطة وحصلت أشياء عجيبة،

Karakola, girdim, ağabey acayip bir şey oldu;

أشخاص وجدوا في مركز حياتهم هم،

kendi hayatının merkezinde olan insanları oynamak istiyordum.

يوجد أكثر من 116 ألف مركز تجاري،

116 binden fazla alışveriş merkezi var

تمّ إدخال فاضل إلى مركز صادق الطّبّي.

- Fadıl, Sadık tıp merkezine kabul edildi.
- Fadıl, Sadık tıp merkezine yatırıldı.

ولقد أجرينا التجربة هناك على ١٢٠ مركز ولادة.

ve 120 doğum merkezinde deneme yaptık.

وكسب الوقت لتحرك نابليون الحاسم ضد مركز العدو.

Napolyon'un düşman merkezine karşı kararlı hamlesi için zaman kazandı.

هذه هي عملية مراقبة التسليم من مركز التوزيع لدينا

Bu aslında dağıtım merkezinden teslimat olayının görüntüleri;

زواجها لجأت زوجةٌ للمحامي احمد مهران مدير مركز القاهرة

Kahire Hukuk Araştırmaları Merkezi müdürü avukat Ahmed Mahran'a başvurdu

اعطى مركز المعلومات السياحية خريطة المدينة لكل من طلبها .

Turist danışma merkezi isteyen herkese bir şehir haritası verdi.

هل لك أن تخبرني كيف أصل إلى مركز لنكن؟

Lincoln Center'a nasıl gideceğimi bana söyleyebilir misiniz?

كنت في عمر 12 عندما وقع اكتشافي في مركز تجاري.

12 yaşındaydım ve bir AVM'de keşfedilmiştim.

في معركة الشتاء الوحشية في إيلاو ، احتلت قواته مركز الخط.

Eylau'daki acımasız kış savaşında askerleri hattın merkezini tuttu.

تقريباً في كل حالة، كان المرضى يعيشون بالقرب من مركز الزلزال.

Vakaların neredeyse tümünde hastalar depremin merkezinde yaşıyordu.

مكتوب هناك: السيد، أرمان شالايان يرجى الحضور إلى مركز شرطة Sahra...

Şöyle yazıyor; Sayın, Armağan Çağlayan lütfen Sahra Cidi karakoluna geliniz...

الذهاب إلى مركز التسوق أو الذهاب إلى سوق المزارعين مثل هذا.

AVM veya pazar alışverişleri...

متعثر. فانت تعمل في الطابق رقم 100 تحديداً في مركز التجارة

. New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'nin 100. katında çalışıyorsunuz

إن كلمة مركز المدينة تشير إلى الجزء التجاري من أي مدينة.

Kent merkezi sözcüğü, herhangi bir kentin iş semti anlamına gelir.

وإحدى الطرق التي نتعامل بها مع هذا في مركز النوم الخاص بي،

Uyku merkezimde bunu inceliyoruz,

شعرت بالخوف الشديد، مركز شرطة أو شيء من هذا القبيل أي أعمال معقدة.

Ciddi korktum, karakol falan karışık işler.

- لا تنس أن تبعث الرّسائل من مركز البريد.
- لا تنس أن تبعث الرّسائل.

Mektupları postalamayı unutma.

على الرغم من أن الخلافة العباسية لم تعد مركز القوة السياسية في العالم الإسلامي

İslamın merkez gücü olmayı kaybetmiş olan Abbasi Halifesi