Translation of "كيفية" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "كيفية" in a sentence and their turkish translations:

عن كيفية تحقيق هذا،

kuşkusu olduğunu hissetsem de

علم ابنه كيفية السباحة.

O, oğluna yüzmeyi öğretti.

انا اعرف كيفية النجاة

- Ben nasıl hayatta kalacağımı biliyorum.
- Nasıl hayatta kalınacağını biliyorum.

وعلمني هذا كيفية صياغة القصص،

O bana nasıl hikâye oluşturulacağını öğretti

توصلنا إلى كيفية صنع الأنسولين.

İnsülin üretmeyi öğrendik.

وعلاوة على ذلك كيفية المطر

ve üstelik nasıl yağmuru daha önceden

لا تخبركم عن كيفية تفكير الناس،

insanların nasıl düşündüğüyle ilgili bir şey söylemez,

لأنها تربك الناس حول كيفية أدائهم.

insanların kendi performansları konusunda kafalarını karıştırır.

لستَ راضيًا عن كيفية سير الأمور.

İşlerin gidişatından memnun değilsinizdir.

في كيفية ارتباطها بهذه المواضيع المهمة.

bağdaştırmakta rahatlık duyuyorlar.

لذلك لم يعلمني كيفية استخدام يدي.

ellerimi nasıl kullanacağımı öğretmedi bana.

توم لا يعرف كيفية حَلْب الماعز.

Tom, bir keçiyi nasıl sağacağını bilmiyor.

أحب تفكيك الاشياء لمعرفة كيفية عملها.

Nasıl çalıştıklarını görmek için aygıtları parçalara ayırmayı seviyorum.

وتشبيهاً مجازياً على كيفية معالجتنا جميعنا للمعلومات

Günlük hayatımızda bilgiyi ve fikirleri nasıl işlediğimize

وهل يمكننا التفكير حول كيفية تجاوبنا معهم؟

Buna nasıl tepki vereceğimizi düşünebilir miyiz?

والتفكير في كيفية تغذية التكنولوجيا التي نخلقها

ve bu bilgi teknolojilerini nasıl yarattığımız hakkında düşünmeliyiz

‫كيفية المضي قدماً من هنا يتوقف عليكم.‬

Buradan nereye gideceğimiz size bağlı.

والعديد من الأفكار عن كيفية معرفة المزيد.

Ve daha fazlasını keşfetmek için bir sürü fikrimiz.

هل من أحد يعلم كيفية القيام بهذا؟

Buradaki birisi bunun nasıl yapılacağını biliyor mu?

توم لم يكن يعلم كيفية الشكر بالفرنسية.

Tom Fransızcada teşekkürlerini nasıl ifade edeceğini bilmiyordu.

كان في الواقع فيلمًا عن كيفية سحق الظالمين

garibanların nasıl ezildiğini anlatan bir filmdi aslında

مرة أخرى كانوا يعلمون كيفية استخدام درع السيف

yine kılıç kalkan kullanmayı öğretiyorlardı

إليك كيفية القيام بذلك من أجل شعبنا اللاواعي

İşte bilinçsiz insanlarımıza da böyle yapmalıyız

توم يريد أن يظهر لماري كيفية القيام بذلك.

Tom, Mary'ye bunu nasıl yapacağını göstermek istiyor.

لأن بإمكانهم بالفعل أن يوضحوا لنا كيفية تطوير المجتمع

Çünkü onlar gerçek anlamda toplumumuzu nasıl geliştireceğimizi bize gösteriyor

لأن كيفية تعاملنا مع مكنون أنفسنا تحرّك كل شيء،

Çünkü iç dünyamızla mücadelemiz her şeyi yönetiyor.

إنّه شيء لأولئك الذين تعلّموا كيفية الخسارة في الحياة.

Hayatta kaybetmeyi öğrenmiş kişiler içindir.

هو أننا نعرف فعلًا كيفية قتل كل أنواع الميكروبات،

her tür mikrobu, virüsü ve bakteriyi

أنا بالفعل أضع ذاكرتي بصعوبة شديدة لتذكر كيفية اللعب

aslında nasıl oynandığını hatırlamak için hafızamı çok zorluyorum

الأسئلة الأساسية حول كيفية إرسال رواد فضاء إلى القمر.

astronotları Ay'a nasıl göndereceği konusunda bazı temel sorularla karşı karşıya kaldı .

لا تزال هناك شكوك حول كيفية فوزه في الانتخابات

seçimi nasıl kazandığı konusunda hala şüpheler var

اعطاني معلومات دقيقة عن كيفية اجتياز الدببة لموسم الشتاء .

O bana ayıların kışı nasıl geçirdiği hususunda bölüm ve ayet verdi.

تعلمت كيفية ركوب الدراجة عندما كان عمري ست سنوات.

Ben altı yaşındayken bisikletin nasıl sürüleceğini öğrendim..

توم لم يكن يعلم كيفية ركوب الدراجة الهوائية حينها.

Tom o zaman bir bisiklete nasıl bineceğini bilmiyordu.

حسنًا، هذه بعض الأمثلة عن كيفية تأثير بعض الألوان علينا.

Bunlar, bazı renklerin bizleri nasıl etkileyeceğinin birkaç örneği.

وهل يتوقف الأمر على كيفية تفاعل برنامج ويندوز مع مزاجك؟

Pencere yazılımının o anki ruh hâlinizle etkileşimi bunu etkiliyor mu?

في حالتنا، ما هي المعادلات التي تصف كيفية تكسر الجليد؟

Peki bizim için buzun nasıl çatladığına ilişkin denklemler neler?

الناطحات هي تأمين ميزات السلامة الخاصة. مثل كيفية التعامل مع

Ani yangınlarla nasıl başa çıkılacağı ve acil durumlarda binayı

إذا بحثتم في جوجل عن كيفية أداء خدعة الأكواب والكرات والليمون،

"Fincan, top ve limon numarası"nı nasıl yapacağınızı Google'da arasaydınız

‫بانتشار المدينة في موطنها الغابي،‬ ‫بدأت تتعلم كيفية النجاة في الشوارع.‬

Şehir, ormandaki evlerinin etrafını sardıkça... ...sokaklarda hayatta kalmanın yollarını öğreniyorlar.

لذلك حتى إذا كنت رسامًا ، فأنت بحاجة إلى معرفة كيفية تسويق نفسك

Yani siz bir ressam olsanızda kendinizi pazarlamayı bilmeniz gerek

الآن كدكتاتور، لم يكشف بعد عن خطته حول كيفية تعامله مع حنبعل.

Şimdi ise diktatör olarak Hannibal ile nasıl uğraşacağına dair henüz bir plan ortaya koymamıştı.

أنتم لا تجمعون وتولدن الأفكار والآراء حول كيفية جعل الأمر يسير في الاتجاه الصحيح.

İşlerin nasıl yoluna koyulacağına dair düşünce ve fikir üretmiyorsun.

بما أنه يعرف كيفية قتال الأتراك، وافق ميرسيا على أن هذه هي المنهجية الصحيحة للقتال.

Türklerin savaştığını bilen Mircea, bunun doğru hareket olduğu konusunda hemfikirdi.

ربما كنت تعتقد أنك تعرف كيفية القيام بذلك، ولكن اسمح لي أن أشرح مرة أخرى.

Muhtemelen bunu nasıl yapacağını bildiğini düşünüyorsun ama bunu bir kez daha açıklayayım.

- قال توم بأنه لا يعرف كيف يحل المشكلة
- قال توم أنه لا يعرف كيفية حل المشكلة

Tom sorunu nasıl çözeceğini bilmediğini söyledi.

أكثر من 16 مهمة مأهولة في خمس سنوات فقط ، تعلم رواد الفضاء الأمريكيون كيفية تناول الطعام والنوم

Sadece beş yılda 16'dan fazla mürettebatlı görevde, Amerikalı astronotlar nasıl yemek yemeyi, uyumayı,

لم يتم تحديد كيفية بدء الحريق على وجه التحديد: ولكن على الأرجح كان شرارة من الأسلاك التالفة

Yangının nasıl başladığı kesin olarak belirlenemedi: ama büyük olasılıkla