Translation of "فاز" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "فاز" in a sentence and their turkish translations:

بفضل ذلك، فاز،

Bu sayede, o kazandı

توم فاز باليانصيب.

- Tom piyangoyu kazandı.
- Tom lotaryayı kazandı.

من فاز بالنزاع؟ لاس فيغاس؟

Bu dövüşü kim kazandı? Las Vegas?

- من فاز؟
- من الذي ربح؟

Kim kazandı?

- توم فاز.
- لقد ربح توم.

Tom kazandı.

في نهاية هذا الصراع ، فاز العمال

bu mücadele sonunda ise işçiler kazandı

لقد كان محظوظا و فاز المسابقة.

O şanslıydı ve yarışmayı kazandı.

ومع ذلك ، فاز نابليون بأداء دافوت في مصر.

Ancak, Napolyon, Davout'un Mısır'daki performansıyla kazanılmıştı;

فاز فريق مانتشستر يونايتد بأربعة أهداف مقابل إثنين.

Manchester United maçı 4-2 kazandı.

فاز في النزاعات مرة تلو الأخرى حتى النزاع الأخير

Birçok dövüş kazanmıştı, ta ki sonuncusuna kadar,

تم تبرير قرارهم عندما فاز الفيلق السادس بعمل رائع في Elchingen ، والذي

emirleri görmezden gelmeye teşvik etti. Kararları, Altıncı Kolordu Elchingen'de

لكنه أظهر مهاراته العسكرية بشكل أكبر ، حيث فاز بسلسلة من المناوشات في حملة

Ancak, Desaix'in Yukarı Mısır'a yaptığı seferde bir dizi çatışmayı kazanarak askeri becerisini daha da kanıtladı

فاز جوميني بالشهرة كواحد من أعظم المفكرين العسكريين في القرن التاسع عشر ، وخدم ناي

yardım etti. Jomini, 19. yüzyılın en büyük askeri düşünürlerinden biri olarak ün kazandı ve

بعد عامين من تولي مادورو منصب الرئاسة فاز إئتلاف الأحزاب المعارضة المدعو وحدة الطاولة المستديرة الديمقراطية

Seçilmesinden iki yıl sonra, muhalefet partilerinin Koalisyonundan oluşan