Translation of "شبه" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "شبه" in a sentence and their turkish translations:

وكانت الخصوصية شبه معدومة.

Mahremiyetle alakalı en ufak bir beklenti yoktu.

‫خافت لدرجة أننا شبه عميان.‬

O kadar soluktur ki, biz neredeyse kör oluruz.

♪ شعر الناصية قطع شبه منحرف ♪

♪ Yamuk kesilmiş kâkülleri ♪

‫إنسان الغابة هو حيوان انعزالي، شبه انعزالي‬

Orangutanlar yarı münferit hayvanlar,

من بين هؤلاء الناس الذين شبه أُسكِتت أصواتهم

Bu neredeyse susturulmuş insanlar arasında

‫حل منتصف الليل...‬ ‫على شبه جزيرة "يوكاتان" المكسيكية.‬

Meksika'nın Yucatan Yarımadası'nda gece yarısı.

تتمثل الخطة في استخدام جغرافية شبه الجزيرة الإيطالية لصالحهم

Plan ise İtalyan yarımadasının coğrafik yapısını avantaj olarak kullanmak

العراقية المطلة على الخليج العربي وذلك قرب شبه جزيرة الفاو

Körfezi'ne bakan Ras Al-Bisha bölgesinde , Faw yarımadasının yakınında

- أنا لا أظن أنها تشبه أمَّها
- معتقدش إنها شبه أُمَّها

Annesine benzediğini düşünmüyorum.

الناس الذين يتعاملون مع سوق الأوراق المالية يعرفون. هذا شبه مستحيل.

Borsayla uğraşan insanlar bilir. Bu neredeyse imkansızdır.

في شبه عار ، تم إرسال لانز سفيراً إلى البرتغال: فترة قصيرة مليئة بالأحداث

ettikten sonra görevden alındı . Yarı utanç içinde, Lannes Portekiz'e büyükelçi olarak gönderildi:

لقد أمضى أكثر من عامين في شبه الجزيرة الأيبيرية ، ومثل معظم مشاة نابليون ،

İber Yarımadası'nda iki yıldan fazla zaman geçirdi ve Napolyon'un çoğu askeri gibi,

كان هذا هو الفصل الأكثر شناعة في سجل سولت المختلط في شبه الجزيرة: خمس سنوات

Bu, Soult'un Yarımada'daki karma sicilinin en aşağılayıcı bölümüydü:

بعد عبور نهر تريبيا البارد، كان رجاله يعانون من الجوع ويقفون في طقس شبه متجمد خاصة وأن ثيابهم مبللة بالكامل

Trebia'nın soğuk sularını geçtikten sonra, askerleri aç, ıslanmış, ve neredeyse dondurucu olan soğuk havaya maruz bir şekilde durmakta.