Examples of using "شأن" in a sentence and their turkish translations:
Bu ilaç baş ağrını geçirecek.
Sınıf başkanı olmak çok önemliydi.
Bu bazen hayvanın davranışını değiştiriyor
ona iğneleyici bir biçimde takılmaya,
beni yaşam ve sanatın sınırına iteceğini düşündüm.
Fakat yaptığımız şey, aslında cinselliği küçümsemek.
Soult'un Wellington'un ordusunu küçümsememe uyarısı Napolyon tarafından reddedildi: "
Birçok yabancı dil öğretmeninin sorunu şu ki, onlar öğretim yöntemlerinde yeni teknolojilere hak ettikleri değeri vermiyorlar.