Translation of "خطوط" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "خطوط" in a sentence and their turkish translations:

هذه هي خطوط المواجهة،

Bunlar ön cepheler.

والشرطة العسكرية وأسرى الحرب وأمن خطوط الإمداد.

gibi yardımcı hizmetler ile ilgiliydi .

هذه قصة التربة في خطوط العرض القطبية.

Bu, yüksek enlemlerdeki topraktan bir hikaye.

خطوط الحصار المسيحي لإيصال رسالة من بايزيد تقول:

Hıristiyanların kuşatılmış yerlerinden gizlice geçmişti, Bayezid'den şu haberi getirdi:

توقف التقدم الفرنسي في لشبونة عند خطوط توريس فيدراس.

Fransızların Lizbon'daki ilerleyişi, Torres Vedras Hatları'nda durdu.

‫حتى عند خطوط العرض القصوى،‬ ‫لا يدوم الشتاء إلى الأبد.‬

En uç enlemlerde bile... ...kış sonsuza dek sürmez.

انسحب المتشابكون من كلا الجانبين عبر الفجوات، مع اقتراب خطوط المشاة الرئيسية

İki tarafında uzak menzilli birlikleri hattın boşluklarından geri çekiliyor, piyade hatları birbirine yaklaşırken.

من هناك إلى المنطقة التي تشكلت من خلال دخول خطوط القوة مرة أخرى

oradan tekrar içeriye giren kuvvet çizgilerinin oluşturduğu alana

بحلول أغسطس ، كان من الواضح أن خطوط إمداد الجيش الكبرى كانت على وشك الانهيار ،

Ağustos ayına gelindiğinde, Grande Armée'nin ikmal hatlarının kırılma noktasında olduğu açıktı