Examples of using "العرض" in a sentence and their turkish translations:
Gösteriden hoşlandın mı?
Clay teklifi kabul etti.
ilgi çekici bir deney uyguladı.
Bu sadece arz-talep kuralı.
Bursa'daki bir elemede, o zaman Saddam'a ayakkabı atmışlardı.
Bu, yüksek enlemlerdeki topraktan bir hikaye.
ve o PowerPoint sunumuna çok vakit harcayarak tüketti.
bu gösteride, tüm görüş seviyelerinden insanları alıp
Bu gösteri ise insanları değiştirir, fakat önce onlar mahveder.
En uç enlemlerde bile... ...kış sonsuza dek sürmez.
Gösteri günü sabah erkenden arenaya gittim,
Kemal Sunal bu teklifi kabul etmişti fakat film Batum'da çekilecekti
bu nedenle de talep ve arz hala bir şekilde dengede.