Examples of using "تعيين" in a sentence and their turkish translations:
bilim adamları bir yörüngeyi haritalandırabilir
on siyahi profesör işe alınacak,
ve işe yerleştirilme imkânları da var.
Bence sanıklara yazma ödevi vermek
isterseniz birde şifre de belirleyebiliyorsunuz
Sahil boyunca uzanan gözetleme kuleleri ile birlikte, Romalı tuzağı kurulmuştu.
Savaş çıktığında, Ney subay oldu ve General Lamarche'a yardımcı oldu:
Kefalet aslında bir çeşit şartlı tahliye olarak yaratılmıştı.