Translation of "تستحق" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "تستحق" in a sentence and their turkish translations:

تستحق ذلك.

Onu hak ediyorsun.

أنت تستحق الجائزة.

Ödülü hak ediyorsun.

تستحق أن تنجح.

Başarılı olmayı hak ediyorsun.

كوالالمبور تستحق الزيارة.

Kuala Lumpur ziyaret etmeye değer.

الإيجابية تستحق الصراع لأجلها،

Pozitiflik, uğruna savaşmaya değen bir şey,

انها لا تستحق تعبك .

Onun için üzülmeye değmez.

بالضبط، إنها بالكاد تستحق الشهرة.

Kesinlikle, bugün neredeyse haber değeri yok.

لم تستحق ليلى أن تموت.

Leyla ölmeyi hak etmedi.

و هي تجعل الحياة تستحق العيش.

ve istediğin bütün şeylerdir.

بأنك لا تستحق أن تكون محبوباً.

sevilmeye değmediğini hatırlatan.

هناك جُمل لا تستحق أن تترجم.

Çevrilmiş olmayı hak etmeyen cümleler var.

امرأةً مثلك لا تستحق رجلاً مثلي.

Senin gibi bir kadın benim gibi bir erkeği hak etmiyor.

لم تستحق ليلى أن تموت بتاتا.

Leyla ölmeyi hiç hak etmedi.

ولكن أدركت أنها قصة تستحق أن تُروى.

Fark ettim ki hikâye olduğu için bunun anlatılması gerek

لم تستحق ليلى أن تموت بهذه الطّريقة.

Leyla bu şekilde ölmeyi hak etmedi.

‫نحتاج لبعض المعونة هنا،‬ ‫لم تكن بالمجازفة التي تستحق.‬

Yardım çağırmamız gerekiyor. Bu almaya değer bir risk değildi.

لا تستحق الكثير لو لم تكن قادرًا على سداد فواتيرك.

vizyonun tümü çok kıymetli olmaz.

لحسن الحظ، مدينة نيوآرك قررت أن نيوآرك تستحق ما هو أفضل،

Şansımıza, Newark şehri Newarklıların daha iyisini hak ettiğine karar verdi