Examples of using "تستحق" in a sentence and their turkish translations:
Onu hak ediyorsun.
Ödülü hak ediyorsun.
Başarılı olmayı hak ediyorsun.
Kuala Lumpur ziyaret etmeye değer.
Pozitiflik, uğruna savaşmaya değen bir şey,
Onun için üzülmeye değmez.
Kesinlikle, bugün neredeyse haber değeri yok.
Leyla ölmeyi hak etmedi.
ve istediğin bütün şeylerdir.
sevilmeye değmediğini hatırlatan.
Çevrilmiş olmayı hak etmeyen cümleler var.
Senin gibi bir kadın benim gibi bir erkeği hak etmiyor.
Leyla ölmeyi hiç hak etmedi.
Fark ettim ki hikâye olduğu için bunun anlatılması gerek
Leyla bu şekilde ölmeyi hak etmedi.
Yardım çağırmamız gerekiyor. Bu almaya değer bir risk değildi.
vizyonun tümü çok kıymetli olmaz.
Şansımıza, Newark şehri Newarklıların daha iyisini hak ettiğine karar verdi