Translation of "الجائزة" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "الجائزة" in a sentence and their turkish translations:

أنت تستحق الجائزة.

Ödülü hak ediyorsun.

ربحت الجائزة الكبرى.

Birincilik ödülünü kazandım.

تنافس عشر فرق على الجائزة.

On takım ödül için yarıştı.

استلم الجائزة أحد عشر طالباً.

- On bir öğrenci mükafat aldı.
- On bir öğrenci ödülü aldı

شغلت التلفزيون وكانوا يعرضون الجائزة الكبرى.

Televizyonu açtım ve Grand Prix yayınlanıyordu.

‫صياد عدواني‬ ‫يضع عينيه الكبيرتين نصب الجائزة.‬

Koca gözlerini hedefinden ayırmayan saldırgan bir avcı.

‫من سيربح الجائزة؟‬ ‫ليست جميع الحيوانات متشابهة.‬

Ödülü kim kazanacak? Her hayvan eşit doğmaz.

ولكن حتى ذلك اليوم ، كانت هذه الجائزة تمنح دائمًا للشباب.

fakat o güne kadar bu ödül daim bu ödül jönlere veriliyordu

منذ ١٩٩۰م و حتّى الآن ، استلم الجائزة إحدى عشرة طالبةً.

- 1990'dan beri, on bir bayan öğrenci ödülü aldı.
- 1990'dan beri on bir kız öğrenci ödül aldı.