Examples of using "تريبيا" in a sentence and their turkish translations:
Trebia'da ki yenilgi Roma'nın kalbine korku salmıştı.
Fillerinin çoğunu kaybederek(büyük ihtimalle biri hariç hepsini) Hannibal için en büyük kayıp bu oluyor Trebia'da.
Trebia'nın soğuk sularını geçtikten sonra, askerleri aç, ıslanmış, ve neredeyse dondurucu olan soğuk havaya maruz bir şekilde durmakta.