Examples of using "جميعها" in a sentence and their turkish translations:
Her biri.
"Hepsi senin.
ve biz de, hep beraber, bundan kaçınırız.
ve hepsi hemen hemen aynı görünüyor.
baştan ayağa tüm kasları etkiliyor.
neden hepsi oraya kümelendi?
Ancak tepeler, yollar ve burnuma gelen kokular tanıdıktı.
hepsi silah ve cephane ya da patlayıcı malzemeleri satın alan
Orada ışıklar kayboluyor, tamamı mavi oluyor.
hemen hemen 30'dan fazla balıkçı var.
acının var olduğu her yerde bir iyileşme potansiyeli de vardı.
Altı pencerenin hepsini kapattım.
ve aslında, ikisinin de fiziksel bir ögesi vardır, yani ses
İçi boş Suriye, Filistin, Mezopotamya, Babil, hepsi size ait!
hologramın yönlendirmesiyle tek sıra hâlinde düşüyorlar,
Fillerinin çoğunu kaybederek(büyük ihtimalle biri hariç hepsini) Hannibal için en büyük kayıp bu oluyor Trebia'da.