Translation of "القيادة" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "القيادة" in a sentence and their turkish translations:

إني أتعلم القيادة.

Ben araba sürmeyi öğrenmekteyim.

فنحن في مقعد القيادة،

hepimiz kolektif geleceğimizi şekillendirdiğimiz

القيادة بسرعات عالية خطر.

Çok hızlı araba sürmek tehlikelidir.

إنه ماهر في القيادة.

O, araba sürmede iyidir.

إن جيم يتعلم القيادة.

Jim araba sürmeyi öğreniyor.

تبادلنا الأدوار في القيادة.

Nöbetleşe arabayı sürdük.

فتنحيت عن منصبي من القيادة

Liderlikten istifa ettim.

من القيادة على الطريق السريع،

fotoğraf ve video ve sensör verilerini gösterirsek

مما يثبت قدرته على القيادة.

yüksek komuta yeteneğini kanıtladı.

"لدينا حريق في قمرة القيادة!"

"Kokpitte yangın var!"

تشبه الطبيعة السيارة ذاتية القيادة.

Doğa sürücüsüz bir araba gibi.

أنا معجبةٌ بمهارته في القيادة.

Onun sürüş becerisine hayranım.

ويتراسلون مستخدمين هواتفهم أثناء القيادة بسرعة،

araba sürerken mesaj yazıp hızlanmaları,

وأعتقد أن السيارة ذات القيادة الذاتية

Ve bence sürücüsüz otomobil örneği

- سأعلمك كيف تقود السيارة.
- سأعلمك القيادة.

Bir arabayı nasıl süreceğini sana öğreteceğim.

التي تتطابق مع نماذج القيادة المعيبة لدينا

sahip olmadıkları için erkekleri dışlamamak anlamına da geliyor.

يجب أن تركز على الطريق أثناء القيادة.

Araç kullanırken yola odaklanmalısın.

من وجهة نظري، هذا هو ما يجسد القيادة:

Aklımda, liderlik budur;

هزيمت تريبيا ألقت الخوف في صفوف القيادة الرومانية

Trebia'da ki yenilgi Roma'nın kalbine korku salmıştı.

تفسر إحجام سولت لاحقًا عن القيادة من الأمام.

Soult'un daha sonra cepheden liderlik yapma konusundaki isteksizliğini açıklayabilir.

ولكن هل تعلم أن "القيادة" تعد أكثر المهن انتشارًا

Ama biliyor musunuz, aslında "şoförlük"

كان أيضًا أحد القلائل الذين ازدهروا بمسؤولية القيادة المستقلة.

Aynı zamanda bağımsız komuta sorumluluğuyla gelişen az sayıdaki kişiden biriydi.

عصيان مفتوح : فقد أعفي من القيادة ، وعاد إلى فرنسا.

itaatsizliğe dönüştü : Komutanlığından kurtuldu ve Fransa'ya döndü.

في عام 1809 ، وضعه نابليون في القيادة المؤقتة لجيش ألمانيا.

1809'da Napolyon onu geçici olarak Almanya Ordusu'nun komutasına verdi.

وقرر القيام بمشروع يسلط الضوء على القيادة في هذا السياق.

ve bu bağlamda liderliği gözeterek bir proje yapmaya karar verdi.

في الواقع، لم يكن هناك أي امرأة في القيادة العليا بفريقي

Aslında, kendi şirketimde, kendi kıdemli lider ekibime

كان يفتقر إلى الثقة في القيادة العليا ، ولكن تحت إشراف الإمبراطور ،

Yüksek komuta güveninden yoksundu, ancak İmparatorun gözetimi altında

هو كيف وصف تقرير عام 2017 ارتفاع مسافة القيادة للاعبين المحترفين.

2017 raporunun profesyonel oyuncular için sürüş mesafesindeki artışı nasıl tanımladığıdır.

لقد خرج مهاربال، الرجل الثاني في القيادة، لمقابلتهم وشن عليهم هجومًا مفاجئًا

Maharbal, Hannibal'ın ikinci komutanı onları karşılamak üzere hareket edip, sürpriz bir saldırı düzenliyor.

تم ختم طاقم أبولو 1 داخل وحدة القيادة الخاصة بهم ، لإجراء بروفة

Apollo 1 mürettebatı , fırlatma geri sayımının kostümlü provasını yürütmek üzere Komuta Modüllerinin içinde mühürlendi

معلمي في القيادة يقول بأني يجب أن أكون صبوراً أكثر من ذلك.

Sürüş öğretmenim daha sabırlı olmam gerektiğini söylüyor.

بفضل القيادة الاستثنائية للبيبرس، فإن طليعة المماليك كانت قادرة على الحفاظ على الانضباط

Baybars'ın istisnai bir liderliği sayesinde Memlük Öncüleri disiplin altında kalıp

هنا، يُظهر حنبعل أنه ماهر في الألعاب الذهنية مثلما هو ماهر في القيادة

İşte burda , Hannibal bize akıl oyunlarında da generallik kadar iyi olduğunu gösteriyordu.

نابليون لغزو إسبانيا ، على الرغم من تعرضه لإصابة خطيرة أثناء القيادة في الطريق.

yolda ciddi bir yaralanma geçirmesine rağmen İspanya'nın işgali için Napolyon'a katıldı .

لكنها كانت أيضا قادرة على القيادة حازمة: في تحالف مع فرنسا والنمسا، حيث

Ama Elizabeth aynı zamanda liderlik yetisine de sahipti.

كان الغلاف الجوي داخل وحدة القيادة عبارة عن أكسجين نقي ، وفي هذه البيئة ، حتى

kaynaklanan bir kıvılcımdı . Kumanda modülünün içindeki atmosfer saf oksijendi ve bu ortamda

وكانت تلك السنة هي السنة التي ارتفع فيها متوسط ​​مسافة القيادة إلى ستة ياردات.

Ve o yıl ortalama sürüş mesafesinin altı metreye kadar yükseldiği yıldı.

منذ عام 1980 ، ارتفع متوسط ​​مسافة القيادة على PGA Pro Tour أكثر من 30 ياردة.

1980'den beri, PGA Pro Tour'taki ortalama sürüş mesafesi 30 metreden fazla yükseldi.

كان طيار وحدة القيادة الخاص به هو جيم لوفيل ، الذي كان يعرف بورمان أكثر من غيره - في برج الجوزاء 7 ،

Onun Komuta Modülü Pilotu, Borman'ı çoğundan daha iyi tanıyan Jim Lovell'di - Gemini 7'de,

- أخبرني ألّا أقود بسرعة عالية.
- قال لي ألا أقود بسرعة.
- نبهني ألا أقود بسرعة.
- نصحني ألا أقود بسرعة.
- نهاني عن القيادة بسرعة.

O, bana çok hızlı sürmememi söyledi.