Translation of "تركيز" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "تركيز" in a sentence and their turkish translations:

مثلًا، خذوا تركيز ثاني أكسيد الكربون في الجو،

Örneğin, atmosferdeki CO2 yoğunluğunu,

تتمثل خطة غناوس في تركيز جهوده على البحر

Gnaeus'un planı denizde ki harekata konsantre olmak.

العمليات الصناعية. ورغم ان تركيز الميثان واكسيد النيتوز

karbondioksitten daha az olmasına rağmen,

زادت نسبة تركيز ثاني أكسيد الكربون في الغلاف الجوي

Dünya atmosferindeki karbondioksit yoğunluğu

بينما زادت كمية تركيز الكربون المتبقية في الغلاف الجوي

Ama atmosferde kalan karbondioksit yoğunluğu yalnızca

هنالك تركيز على حاجة السكان، وليس على ما يرغبون به

Gördüğümüz merakı, yaratıcılığı ve gelişimi ilerleten,

إلا أنك تحتاج إلى تركيز عالٍ من الكحول لتحقيق ذلك.

Ama işe yaraması için yüksek bir alkol seviyesinde bir konstantrasyona ihtiyacınız var.

ثم يمكننا بشكل اختياري تركيز الضوء مرة أخرى في أسفل الدماغ

Sonra istersek ışığı tekrar beyne odaklayabilir

ما يعني أننا نستطيع تركيز الضوء عبر الجمجمة والدماغ إلى الخلية العصبية.

Yani tek bir nörona kadar insan kafatası ve beynine odaklanabiliriz.