Examples of using "الغلاف" in a sentence and their turkish translations:
manyetosfer süzüyor
yani bizim manyetosferimizden daha güçlü bir
ve atmosfere salınmasını önleyen
yok olduğunda atmosferimiz yok olacak
yani atmosferde parçalanmış olabilir
ve üstelik bakıldığında manyetosferin gücü
ve Dünya’nın atmosferine girdiklerinde
Atmosferi iyileştirip karbondioksit düzeylerini
atmosferimize giren nesneler tarafından yaratılmıştır.
Dünya atmosferindeki karbondioksit yoğunluğu
Ama atmosferde kalan karbondioksit yoğunluğu yalnızca
insanlığın yokluğunda küresel ısınmaya artırmak için atmosferde birikir.
bunun sebebi atmosfere salınımına devam ettiğimiz karbonun yarısı,
Ya da atmosferdeki tuzu, dumanı ve tozu
gazlarının konsantrasyonları sürekli artmaktadır. Sanayi öncesi döneme kıyasla
kaynaklanan bir kıvılcımdı . Kumanda modülünün içindeki atmosfer saf oksijendi ve bu ortamda