Translation of "تحظى" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "تحظى" in a sentence and their turkish translations:

أصبحت كيراباي تحظى بشعبية كبيرة جدًا.

Kerabai çok ünlendi.

‫ورفع الحرارة كما لو أنك تحظى بحمام ساخن‬

Banyo yapıyormuş gibi sıcaklık yavaşça artırılmalı,

لكن كما تعلمون عندما تحظى بنصر عظيم كهذا

Ama biliyorsunuz ki böyle büyük bir zafer kazandığınızda

لا تحظى سوى بفرصة واحدة لتترك الانطباع الأول،

İlk izlenim oluşturmak için sadece bir şansınız vardır

بديلاً لزوجها في الرئاسة خصوصاً انها باتت تحظى بحاضنةٍ شعبية

sızıntısı, çevresinde büyük bir kalabalık toplamak için etki alanı için popüler inkübatör

‫عندما تحظى بذلك التواصل مع حيوان‬ ‫وتعيش تلك التجارب، يكون الأمر مذهلًا تمامًا.‬

Bir hayvanla bu şekilde bir bağ kurup böyle deneyimler yaşamak, tam anlamıyla insanın aklını başından alıyor.