Translation of "تأمين" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "تأمين" in a sentence and their turkish translations:

لا تقلق. أنا لدي تأمين.

Endişelenme. Sigortam var.

فما هو الغرض من تأمين المنزل بمفتاح

çünkü herhangi biri bağlı bir cihaz üzerinden giriş yapabiliyorsa

كانت لدى فاضل بوليصة تأمين على حياته.

Fadıl'ın bir hayat sigortası vardı.

نحن بحاجة إلى تأمين أنفسنا إلى جانب العناصر القوية

sağlam eşyaların yanında kendimizi güvene almalıyız

معترفٍ بها دولياً وان تواجدها سيستمر حتى تأمين الاستقرار في

hükümetle yasal anlaşmalara girmesi ve ülkede istikrar

على تأمين البلاد بالكامل بالفعل فهل ستنجح الحكومة الجديدة بحل

herhangi bir yabancı gücü veya silahlı milisleri uzaklaştırmak yeni geçiş hükümetine

الناطحات هي تأمين ميزات السلامة الخاصة. مثل كيفية التعامل مع

Ani yangınlarla nasıl başa çıkılacağı ve acil durumlarda binayı

كان علينا تأمين الموارد الاقتصادية التي نحتاج إليها لنضالنا، كان علينا ارتكاب الجرائم.

Mücadelemizin gerektirdiği ekonomik kaynaklara ulaşmak için suç işlemek durumunda kalıyorduk.

لكل شخص الحق في مستوى من المعيشة كاف للمحافظة على الصحة والرفاهية له ولأسرته، ويتضمن ذلك التغذية والملبس والمسكن والعناية الطبية وكذلك الخدمات الاجتماعية اللازمة، وله الحق في تأمين معيشته في حالات البطالة والمرض والعجز والترمل والشيخوخة وغير ذلك من فقدان وسائل العيش نتيجة لظروف خارجة عن إرادته.

Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.