Examples of using "بيت" in a sentence and their turkish translations:
Jane Aubrey Evi,
Bu güzel bir evdir.
Bu, babamın evi.
- Benim bir evim var.
- Bir evim var.
Aileme ait olan evde yaşıyorum.
Yeni bir evdeyim.
Onlar bir evde yaşar.
Onun içinde yaşadığı bir evi yok.
Bu bir ev, şu ise camidir.
Leyla anne ve babasının evine sığındı.
açık bir ev, bir konser salonu
O iki katlı bir evde yaşıyor.
Ben iki katlı bir evde yaşarım.
Bay Johnson'ın evi evimin yanındadır.
Her evin bir bahçesi vardı.
Yeats'in şiiri "Vacillation"dan alıntılayacak olursak:
Üç yatak odalı bir evde yaşıyoruz.
Tom ve Mary nehrin kenarındaki bir evde yaşıyorlar.
Washington kentindeki arkadaşımın evinde kalıyorum.
sekiz yüz seksen dört yılda yüksek binalar inşa etmek için bir plan yapıldı
Tehlike geçti ve Tanrı unutuldu.
Buradan Tom'un evine gitmek için en iyi yolun hangisi olduğunu düşünüyorsun?