Examples of using "جين" in a sentence and their turkish translations:
Birkaç ay sonra Janie'nin sesi Jane gibi gelmemeye başladı.
Jane Aubrey Evi,
Peter Jane'i seviyor.
Jane alışverişe çıktı.
Jane mutlu görünüyor.
- Jane, Avustralyalı.
- Jane, Avustralya'dan geliyor.
- Bu Jane'nin çantasıdır.
- Bu, Jane'in çantası.
Ancak Janie iyiye gitti.
Metin ve anlatım: Jane Goodall
Jane Aubrey benim ilk çocuğumdu.
ve Jane'de olan şey de buydu.
- Jane de tenis oynar.
- Jane de tenis oynuyor.
Jane'in beş el çantası vardır.
Sanırım sen haklısın, Jane.
Janie'de hepsi vardı.
Janie aşırı doz eroin almıştı ve bebeğimi kaybetmiştim.
Bu cinsiyetin acemisi olduğumdan arkadaşım Jen'e
Janie 21 yaşına geldiğinde kontrolden çıktı.
Ancak Janie orta okula geldiğinde değişmeye başladı.
Janie ne zaman kendi kendine ilaç kullanmaya başladı bilmiyorum ama yapmış.
Jane Goodall Institute'un iş birliğiyle oluşturulmuştur JaneGoodall.org sitesinden daha fazla bilgi edinebilirsiniz
ona sık sık "İç ses Janie" derdim
Jane'e on sekiz buçuk yaşında, adına borderline denilen
Jane Goodall tarafından, Jane Goodall ve Phillip Berman'ın hazırladığı Reason for Hope: A Spiritual Journey (Sönmeyen Umut: Spiritüel Bir Yolculuk) adlı kitaptan sesli olarak okunmuştur Telif Hakkı © 1999 Soko Publications Ltd. ve Phillip Berman. Hachette Audio'nun izniyle kullanılmıştır. Tüm hakları dünya çapında saklıdır.