Examples of using "اندلعت" in a sentence and their turkish translations:
ülkenin dört bir yanında protestolar patlak verdi.
Fakat 2005 yılında bir skandal patlak veriverdi
Fransız Devrim Savaşları patlak verdiğinde
Görünüşe göre kaotik bir saldırı başladığında Memlükler geriye doğru itiliyordu
Savaş çıktığında, Ney subay oldu ve General Lamarche'a yardımcı oldu:
Birkaç dakika içinde, alevler kapsülün içinden geçerek üç astronotu da öldürdü.