Examples of using "الكلاسيكية" in a sentence and their turkish translations:
klasik bir turist hareketiydi.
- Betty klasik müziği sever.
- Betty klasik müzik sever.
- Betty klasik müzikten hoşlanır.
Ben klasik müziği sevmiyorum.
bazı klasik işletme yetileriyle bu süreci yeniden düzenlemek istedim.
Biraz boş zamanım olduğunda ben her zaman klasik müzik dinlemenin tadını çıkarırım.