Examples of using "رائحة" in a sentence and their turkish translations:
çöp koy kokmasın
Bu güzel kokuyor.
Alkol kokusundan nefret ederim.
Yemeğin kokusu beni acıktırdı.
Çürük bir şeyin kokusunu alıyorum.
Et çok kötü kokuyor.
Bu et kötü kokuyor.
Yanan bir şeyin kokusunu alıyorum, Anne.
Fakat sürü, tehlike kokusu alıyor.
Leyla alkol kokuyordu.
Uyurken güzel bir çam kokusu alırsınız.
Tilki olsaydı, gerçekten çok güçlü bir kokusu olurdu.
Kıllarındaki kimyasal alıcılarla yaklaşan kurbanının kokusunu alır.
ya anne ya vallahi ben içmiyorum ya arkadaşlar içiyor kokusu benim üzerime geliyor
ağzındaki berbat tat, yanık kokusu, çürümüş balık