Translation of "رائحة" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "رائحة" in a sentence and their turkish translations:

ضع رائحة القمامة

çöp koy kokmasın

لديها رائحة طيبة.

Bu güzel kokuyor.

أكره رائحة الكحول.

Alkol kokusundan nefret ederim.

جعلتني رائحة الطعام جائعاً.

Yemeğin kokusu beni acıktırdı.

أشم رائحة شيء عفن.

Çürük bir şeyin kokusunu alıyorum.

رائحة هذا اللحم فظيعة.

Et çok kötü kokuyor.

لهذا اللحم رائحة كريهة.

Bu et kötü kokuyor.

- أشتم رائحة حريق يا أمي.
- أشم رائحة شيء يحترق يا أمي.

Yanan bir şeyin kokusunu alıyorum, Anne.

‫لكن القطيع يشتمّ رائحة الخطر.‬

Fakat sürü, tehlike kokusu alıyor.

كانت ليلى تفوح منها رائحة الكحول.

Leyla alkol kokuyordu.

‫أن لديك رائحة الصنوبر الجميلة‬ ‫لتنام عليها.‬

Uyurken güzel bir çam kokusu alırsınız.

‫إن كان هذا ثعلباً،  كنت لتجد ‬ ‫رائحة قوية به.‬

Tilki olsaydı, gerçekten çok güçlü bir kokusu olurdu.

‫بشعيرات ذات مستشعرات كيميائية،‬ ‫تشم رائحة الهدف عن بعد.‬

Kıllarındaki kimyasal alıcılarla yaklaşan kurbanının kokusunu alır.

إما أمي أو لا أشربه أو رائحة الأصدقاء تأتي إلي

ya anne ya vallahi ben içmiyorum ya arkadaşlar içiyor kokusu benim üzerime geliyor

كذلك الطعم السيء في الفم، أو رائحة الحريق أو السمكة الفاسدة،

ağzındaki berbat tat, yanık kokusu, çürümüş balık