Translation of "السرير" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "السرير" in a sentence and their turkish translations:

استلقى على السرير.

O, yatakta yatıyordu.

قاس طول السرير.

Yatağın uzunluğunu ölçtü.

سنتشارك نفس السرير والبيت.

Aynı yatağı ve evi paylaşacaktık,

عليك أن تلزم السرير.

Yatakta kalmalısın.

من فضلك رتب السرير.

Lütfen yatağı yapın.

لقد ناما بنفس السرير

Onlar aynı yatakta uyudular.

توم أراد العَشَاء في السرير.

Tom akşam yemeğini yatakta yemek istedi.

أنا تعب. سأذهب إلى السرير.

- Yorgunum. Yatmaya gidiyorum.
- Yoruldum. Yatacağım.

- علي أن أبقى في السرير طوال اليوم.
- علي أن ألازم السرير طول اليوم.

Bütün gün yatakta kalmak zorundayım.

كل صباح انهضوا وحاولوا ترك السرير.

Her sabah yatağınızdan kalktığınızda deneyimi yatağınızda bırakın.

عادة ما يستلقي على السرير للقراءة.

O sık sık yatakta yatar ve okur.

اغلق النافذة قبل الذهاب الى السرير

Yatmadan önce pencereyi kapat.

أو هل يوجد بطانية مميزة على السرير؟

ya da yatağın üzerinde özel bir battaniye var mı?

تعبت من الرقود في السرير طوال اليوم.

Bütün gün yatakta yatmaktan usandım.

عادة ما تخلد إلى السرير الساعة التاسعة.

O, genellikle dokuzda yatmaya gider.

لا تشرب الجعة قبل الذهاب إلى السرير.

- Yatmadan önce bira içmeyin.
- Yatmadan önce bira içme.

أنا متعب. أعتقد أنني سأخلد إلى السرير.

Çok yorgunum; Sanırım yatacağım.

عد إلى السرير فقط عندما تكون قد نعست،

Sadece uykunuz geldiğinde yatağa dönün,

قال لي والدي، لا تقرأ الكتب في السرير.

Babam bana yatakta kitap okumamamı söyledi.

السرير الذي نمت عليه بالأمس لم يكن مريحاً.

Dün gece içinde uyuduğum yatak çok rahat değildi.

كنت أرغب في البقاء في السرير طوال اليوم.

- Tüm gün yatakta durmak istedim.
- Bütün gün yataktan çıkasım gelmedi.

غنيناها في السرير. "أخبرني عن حكمك، حدثني عن فشلك.

Hapishanede şu şarkıyı söylerdik... "Söyle ne ceza aldın Nedir başarısızlığın

في أحد الأيام نستيقظ من السرير ننظر إلى الخارج

bir gün yataktan bir uyanıyoruz dışarıya bir bakıyoruz

عندما استيقظت هذا الصباح لم أرد القيام عن السرير.

Bu sabah uyandığımda yataktan kalkmak istemedim.

لم يكن لدي خيار سوی الاستلقاء علی السرير طوال اليوم.

Bütün yatakta kalmakta başka seçeneğim yoktu.