Examples of using "السرير" in a sentence and their turkish translations:
O, yatakta yatıyordu.
Yatağın uzunluğunu ölçtü.
Aynı yatağı ve evi paylaşacaktık,
Yatakta kalmalısın.
Lütfen yatağı yapın.
Onlar aynı yatakta uyudular.
Tom akşam yemeğini yatakta yemek istedi.
- Yorgunum. Yatmaya gidiyorum.
- Yoruldum. Yatacağım.
Bütün gün yatakta kalmak zorundayım.
Her sabah yatağınızdan kalktığınızda deneyimi yatağınızda bırakın.
O sık sık yatakta yatar ve okur.
Yatmadan önce pencereyi kapat.
ya da yatağın üzerinde özel bir battaniye var mı?
Bütün gün yatakta yatmaktan usandım.
O, genellikle dokuzda yatmaya gider.
- Yatmadan önce bira içmeyin.
- Yatmadan önce bira içme.
Çok yorgunum; Sanırım yatacağım.
Sadece uykunuz geldiğinde yatağa dönün,
Babam bana yatakta kitap okumamamı söyledi.
Dün gece içinde uyuduğum yatak çok rahat değildi.
- Tüm gün yatakta durmak istedim.
- Bütün gün yataktan çıkasım gelmedi.
Hapishanede şu şarkıyı söylerdik... "Söyle ne ceza aldın Nedir başarısızlığın
bir gün yataktan bir uyanıyoruz dışarıya bir bakıyoruz
Bu sabah uyandığımda yataktan kalkmak istemedim.
Bütün yatakta kalmakta başka seçeneğim yoktu.