Translation of "التكنولوجيا" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "التكنولوجيا" in a sentence and their turkish translations:

التكنولوجيا، التسلية

teknoloji, eğlence

يدرسهم التكنولوجيا الرقمية

onlara dijital teknoloji dersi veriyor,

دعونا مواكبة التكنولوجيا

teknolojiye artık ayak uyduralım

لدينا المعرفة ولدينا التكنولوجيا.

Gereken bilgiye de teknolojiye de sahibiz.

من خلال التكنولوجيا الرقمية،

Dijital teknoloji sayesinde,

مع هذه التكنولوجيا الجميلة

böyle güzel bir teknoloji varken

لقد كانوا من مليارديرات التكنولوجيا.

Adamlar teknoloji milyarderleriydi.

لأن التكنولوجيا ذاتها، تشكل عائقًا

çünkü teknolojinin kendisi

أنّت تعلم، كل التكنولوجيا الحديثة--

Biliyorsunuz ki tüm bu yeni teknolojiler..

"هذه التكنولوجيا أعادت لابنتي ابتسامتها".

''Bu teknoloji kızımın yüzünü güldürdü.''

من الأنانية تصور أن التكنولوجيا ستنقذنا.

Teknolojinin bizi kurtaracağını düşünmek kibirdir.

فكرت مره اخرى في تطوير التكنولوجيا

Beni o gün olduğum yere getiren teknolojinin

التكنولوجيا التي تغمرنا في الواقع المعزز

Bizi artırılmış gerçekliğin içine daldıran teknoloji

لكن عند سماعي لتعبير "التكنولوجيا الإنسانية"،

Fakat ben ''insancıl teknoloji'' ifadesini duyunca

لكن التكنولوجيا بدأت تسهّل هذه التجربة.

Neyse ki teknoloji bu deneyimi kolaylaştırmaya başladı.

كما أصبحت التكنولوجيا لدينا أكثر تقدماً،

teknoloji ilerledikçe,

كانوا يفعلون هذه الحرب على التكنولوجيا

Bu savaşı teknoloji üzerinden yapıyorlardı

لذا ومع تقدّم التكنولوجيا بوتيرة أسرع وأسرع،

Bu yüzden teknoloji çok daha hızlı ilerlemeye devam etse de

والتفكير في كيفية تغذية التكنولوجيا التي نخلقها

ve bu bilgi teknolojilerini nasıl yarattığımız hakkında düşünmeliyiz

مجلات التكنولوجيا أخبرتنا أن موجة تسونامي قادمة،

Teknoloji yayınları bir tsunaminin geldiğini söyledi bize.

اللاعبين هم أول من يكتشفون التكنولوجيا الجديدة.

Oyun severler teknolojideki keşiflerin genellikle öncülüğünü yapıyorlar.

أنّ كل التكنولوجيا الحديثة لديها مميزات وعيوب.

yeni teknolojilerin artıları ve eksileri var

لأنه هناك كل هذا الحديث عن التكنولوجيا،

çünkü teknoloji hakkında birçok konuşma var,

بالنسبة لي، هذه هي القوة الحقيقية لهذه التكنولوجيا.

Bence bu teknolojinin gerçek gücü işte bu.

بالإضافة إلى ذلك ، مع التكنولوجيا منذ 51 عامًا

Bunun yanı sıra 51 yıl önceki teknolojiyle

لأنه وفقًا لعمالقة التكنولوجيا وغيرهم من المسؤولين التنفيذيين

Çünkü teknoloji devlerine ve diğer yönetici insanlara göre

اذا هنالك تقدم في التكنولوجيا مثل التصوير بالرنين المغناطيسي,

Bu nedenle teknolojide MR gibi gelişmeler oldu.

نحن لا نلوم التكنولوجيا على انعدام ذلك الشعور بالوفاء.

Bu vefasızlık için de teknolojiyi suçlamıyoruz.

وأسوأ ما في اﻷمر حقاً هي حركة التكنولوجيا البشرية.

Aralarından en kötüsü ise insancıl teknoloji hareketi.

تُطور مرحلة من التكنولوجيا أكثر تقدمًا من التي لدينا،

bizimkinden daha gelişmiş bir teknoloji geliştirmiş olsunlar,

يعتقدون أن هناك تكنولوجيا. لم تكن التكنولوجيا كل شيء

onlar zannediyor ki teknoloji var. Teknoloji her şey değildi ki

بعد 4 آلاف سنة ، لا توجد مثل هذه التكنولوجيا

4 bin yıl sonra yani böyle bir teknoloji yok

تعتبر اليابان الدولة الرائدة عالميا في صناعة التكنولوجيا المتقدمة.

Japonya dünyanın yüksek teknoloji endüstrisinin lideri.

لقد فتحت التكنولوجيا نوافذ جديدة في عقولنا، أي صندوقنا الأسود.

Teknoloji, birer kara kutu olan zihinlerimize yeni pencereler açtı.

نادين: فنحن نشاهد أيضا استخدام هذه التكنولوجيا على نطاق عالمي،

NHH: Bu teknolojinin kullanıldığını küresel çapta da görüyoruz

اليوم ، يبدو بناء مثل هذا الهيكل مستحيلاً مع التكنولوجيا الحالية.

günümüzde ise şuanki teknoloji ile böyle bir yapının inşaatı imkansız görünüyor

ولكن إذا لم تكن مصادفة ، حدث شيء للمصريين واختفت التكنولوجيا

fakat tesadüf değil ise mısırlılar'a birşey oldu ve teknoloji ortadan kayboldu

نحن نرى و نعلم بالفعل هذا في التكنولوجيا التي نستخدمها اليوم.

Bunu bugün kullandığımız teknolojide zaten gördük ve anladık.

و نحن ايضا نرى كيف يمكن أن تؤدي التكنولوجيا إلى مشكلات.

Aynı zamanda teknolojinin nasıl sorunlara yol açabileceğini de görüyoruz.

نحن نملك التكنولوجيا الخاصة بنا ، ونحن نملك مسؤوليتنا تجاه المستخدم النهائي. "

bizim teknolojimize ve son kullanıcıya karşı sorumluluğumuza sahibiz. ”

التكنولوجيا التي تساعد و تمكن هؤلاء الناس الذين يعانون من ظروف صعبة.

Hayatı herkes için eşit derecede zorlayıcı yapmak için

وهذه التكنولوجيا، يمكنك أن تتساءل: كيف تكون أكبر من إجمالي الناتج المحلي؟

Bu teknolojinin nasıl olur da GSYİH'den daha fazla olduğunu sorabilirsiniz.

علاوة على ذلك ، لا يمكن استخدام هذه التكنولوجيا حتى في العديد من الفصول الدراسية في بلدنا.

üstelik bu teknoloji şu an ülkemizde bir çok sınıflarda dahi kullanılamıyor