Examples of using "نور" in a sentence and their turkish translations:
Şehrin ışıkları denize taşıyor...
Gözümün nuru, başımın tacısın.
Gün doğumunda alçakta duran sis gibi
Dikenlerle süslenmiş ve göz alıcı bir ışık yayan kalp
Şu andan itibaren, şafak sökene kadar...
Sami bir daha gün ışığını görmeyi hak etmiyor.
Şafağın sökmesiyle... ...sıcaklık tepeye fırlıyor.
Selehaddin'in yükselişi ise Nureddin'in zamanında başlar.